Kütüb-i Sitte | İDDET VE İSTİBRA


HADİS: Anlattığına göre, "Esma, Resulullah (sav) zamanında kocasından boşanmıştır. Ve o sıralarda boşanan kadın için henüz iddet bekleme hükmü yoktu. İşte bu sebeple, Esma boşanınca, Allah Teala Hazretleri, boşanan için iddet bekleme emrim indirdi."
FASIL: İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
KONU: Mutallaka Ve Muhteleanın İddetleri
RAVİ: Hz. Esma Bintu Yezid İbni`s-Seken el-Ensariyye
KAYNAK: Ebu Davud, Talak 36, (2281)
HADİS: Allah Teala Hazretleri: "Boşanan kadınlar kendi kendilerine üç aybaşı hali beklerler" (Bakara 228) buyuruyor. Yine Allah Teala hazretleri: "Kadınlarınız arasında ay hali görmekten kesilenler ile ay hali görmemiş olanların iddetleri hususunda şüpheye düşerseniz, bilin ki, onların iddet beklemesi üç ay dır... (Talak 4). (Önceki ayet) bu ikinci ile neshedilmiş oldu. Keza Allah Teala hazretleri (birinci ayetten bazı hükümleri neshederek) buyurmuştur ki: "Mü`min kadınlarla nikahlanıp, onları, temasta bulunmadan boşadığınızda, artık onlar için size iddet saymaya lüzum yoktur. Kendilerine bağışta bulunarak onları güzellikle serbest bırakın" (Ahzab 49).
FASIL: İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
KONU: Mutallaka Ve Muhteleanın İddetleri
RAVİ: Hz. İbnu Abbas
KAYNAK: Ebu Davud, Talak 10, (2195), 37, (2282); Nesai, Talak 64, (6,187), 74, (6, 212)
HADİS: Boşanan kadınlar kendi kendilerine üç aybaşı hali beklerler, eğer Allah`a ve Ahiret gününe inanmışlarsa, rahimlerinde Allah`ın yarattığını gizlemeleri kendilerine helal değildir, kocaları bu arada barışmak isterlerse, karılarını geri almakta daha çok hak sahibidirler" (Bakara 223) ayeti için der ki: "Bu ayete göre, erkek hanımını üç kere de boşasa ona dönmeye hakkı vardı. Bu hüküm şu ayetle neshedildi. "Boşanma iki defadır (Ondan sonrası) ya iyilikle tutmak, ya güzellikle salmaktır" (Bakara 229).
FASIL: İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
KONU: Mutallaka Ve Muhteleanın İddetleri
RAVİ: Hz. İbnu Abbas
KAYNAK: Nesai, Talak 74, (6,212)
HADİS: el-Ahvas, hanımını boşamıştı. Hanımı üçüncü hayızın kanama müddetinde iken Şam`da öldü. Hz. Muaviye (ra), Zeyd İbnu Sabit (ra)`e yazarak bunun hükmünü sordu. Zeyd cevaben şöyle yazdı: "Eğer kadın, üçüncü hayz`ın kanama devresine girmiş idiyse, kocadan tamamen ayrılmış, koca da ondan ayrılmıştır. Ne kadın, kocaya, ne de koca, kadına varis olamaz."
FASIL: İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
KONU: Mutallaka Ve Muhteleanın İddetleri
RAVİ: Hz. Süleyman İbnu Yesar
KAYNAK: Muvatta, Talak 56, (2,577)
HADİS: Anlattığına göre, Resulullah (sav) zamanında, kocasından muhala`a yoluyla ayrılmıştır. Resulullah (sav) da ona bir hayız müddetince iddet beklemesini emretmiştir (veya kadına... emredilmiştir).
FASIL: İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
KONU: Mutallaka Ve Muhteleanın İddetleri
RAVİ: Hz. Rebi Bintu Muavvız
KAYNAK: Tirmizi, Talak 10, (1185); Nesai, Talak 53, (5,186)

HADİS:Beni Eslem`den Sübey`a adında bir kadın hamile iken kocası ölmüştü. Beni Abdi`d-dar`dan Ebu`s-Senabil İbn Ba`kik, kadınla evlenmek istedi. Kadın onunla evlenmekten imtina etti. Adam: "Vallahi, iki müddetin sonuncusuna kadar iddet beklemedikçe evlenmen caiz değil!" dedi. Kadın yirmi gün kadar bekledi, derken nifas oldu. Sonra da Resulullah (sav)`a gelerek durumu arzetti. Aleyhissalatu vesselam: "Evlen!" buyurdu.
FASIL:İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
KONU:Vefat İddeti
RAVİ: Hz.Ümmü Seleme
KAYNAK:Buhari, Talak 39, Tefsir, Talak 2; Müslim, Talak 57, (1485); Muvatta, Talak 83, (2, 589, 590); Tirmizi, Talak 17, (1193); Nesai, Talak 56, (6,190,191)
HADİS:Müslim`deki rivayet şöyledir: "Ümmü Seleme (ra) dedi ki: "Sübey`a, kocasının vefatından birkaç gece sonra nifas oldu. Kadın, durumunu Resulullah`a zikretti, Aleyhissalatu vesselam evlenmesini söyledi."
FASIL:İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
KONU:Vefat İddeti
RAVİ: Hz.Ümmü Seleme
KAYNAK:Müslim, Talak 57, (1485)
HADİS:Ben ve Ebu Hüreyre, İbnu Abbas (ra)`ın yanında iken, bir kadın gelerek: "Ben hamileyken kocam öldü, çocuk da kocamın ölmesinden dört ay geçmeden doğdu. (İddetim dolmuş sayılır mı)?" diye sordu, İbnu Abbas (ra): "İddetin, iki müddetin sonuncusudur" dedi. Ebu Seleme: "Bana Resulullah (sav)`ın Ashab`ından bir adam, böyle bir durumda Resulullah (sav)`ın evlenmeyi emrettiğini haber verdi" dedi. Ebu Hüreyre der ki: "Buna ben de şehadet ederim."
FASIL:İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
KONU:Vefat İddeti
RAVİ: Hz.Ebu Seleme İbnu Abdurrahman
KAYNAK:Nesai, Talak 66, (6,194)
HADİS:İbnu Ömer (ra)`e hamile iken kocası ölen kadından sorulmuştu. "Çocuğu doğurunca helal olur, (evlenebilir)" cevabını verdi. [Orada bulunan bir adam ilave etti]: "Hz. Ömer (ra) de: "Kocası yatakta, henüz defnedilmemiş iken doğum yapsa da kadın (evlenmeye) helaldir" demişti."
FASIL:İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
KONU:Vefat İddeti
RAVİ: Hz.Nafi` İbnu Ebi Galib
KAYNAK:Muvatta, Talak 84, (2, 589)
HADİS:Peygamberimiz (sav)`in sünnetini bize çarpıtmayın. Kocası ölen kadının iddeti dört ay on gündür yani ümmü veled hakkında."
FASIL:İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
KONU:Vefat İddeti
RAVİ: Hz.Amr İbnu`l-As
KAYNAK:Ebu Davud, Talak 48, (2308)
HADİS:Beni Eslem`den Sübey`a adında bir kadın hamile iken kocası ölmüştü. Beni Abdi`d-dar`dan Ebu`s-Senabil İbn Ba`kik, kadınla evlenmek istedi. Kadın onunla evlenmekten imtina etti. Adam: "Vallahi, iki müddetin sonuncusuna kadar iddet beklemedikçe evlenmen caiz değil!" dedi. Kadın yirmi gün kadar bekledi, derken nifas oldu. Sonra da Resulullah (sav)`a gelerek durumu arzetti. Aleyhissalatu vesselam: "Evlen!" buyurdu.
FASIL:İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
KONU:Vefat İddeti
RAVİ: Hz.Ümmü Seleme
KAYNAK:Buhari, Talak 39, Tefsir, Talak 2; Müslim, Talak 57, (1485); Muvatta, Talak 83, (2, 589, 590); Tirmizi, Talak 17, (1193); Nesai, Talak 56, (6,190,191)
HADİS:Müslim`deki rivayet şöyledir: "Ümmü Seleme (ra) dedi ki: "Sübey`a, kocasının vefatından birkaç gece sonra nifas oldu. Kadın, durumunu Resulullah`a zikretti, Aleyhissalatu vesselam evlenmesini söyledi."
FASIL:İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
KONU:Vefat İddeti
RAVİ: Hz.Ümmü Seleme
KAYNAK:Müslim, Talak 57, (1485)
HADİS:Ben ve Ebu Hüreyre, İbnu Abbas (ra)`ın yanında iken, bir kadın gelerek: "Ben hamileyken kocam öldü, çocuk da kocamın ölmesinden dört ay geçmeden doğdu. (İddetim dolmuş sayılır mı)?" diye sordu, İbnu Abbas (ra): "İddetin, iki müddetin sonuncusudur" dedi. Ebu Seleme: "Bana Resulullah (sav)`ın Ashab`ından bir adam, böyle bir durumda Resulullah (sav)`ın evlenmeyi emrettiğini haber verdi" dedi. Ebu Hüreyre der ki: "Buna ben de şehadet ederim."
FASIL:İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
KONU:Vefat İddeti
RAVİ: Hz.Ebu Seleme İbnu Abdurrahman
KAYNAK:Nesai, Talak 66, (6,194)
HADİS:İbnu Ömer (ra)`e hamile iken kocası ölen kadından sorulmuştu. "Çocuğu doğurunca helal olur, (evlenebilir)" cevabını verdi. [Orada bulunan bir adam ilave etti]: "Hz. Ömer (ra) de: "Kocası yatakta, henüz defnedilmemiş iken doğum yapsa da kadın (evlenmeye) helaldir" demişti."
FASIL:İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
KONU:Vefat İddeti
RAVİ: Hz.Nafi` İbnu Ebi Galib
KAYNAK:Muvatta, Talak 84, (2, 589)
HADİS:Peygamberimiz (sav)`in sünnetini bize çarpıtmayın. Kocası ölen kadının iddeti dört ay on gündür yani ümmü veled hakkında."
FASIL:İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
KONU:Vefat İddeti
RAVİ: Hz.Amr İbnu`l-As
KAYNAK:Ebu Davud, Talak 48, (2308)

HADİS:Temas edilmiş bulunan bir cariye hediye edilir veya satılır veya azad edilirse onun rahmi bir hayız müddetince istibra edilsin. Bakirenin istibrası aranmaz. [Rezin tahric etmemiştir. Buharı, bu rivayeti muallak olarak zikretmiştir. (Büyu 111).]
FASIL:İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
KONU:İstibra
RAVİ: Hz.İbnu Ömer
KAYNAK:Rezin

HADİS:Anlattığına göre, kocası kendisini talak-ı bette ile boşamıştır. Kocası ortalıkta olmadığı halde, vekilini (bir miktar) arpa ile Fatıma`ya göndermiş, Fatıma da bunu pek az bulmuştu. (Veya vekile kızmıştı.) Vekil: "Vallahi bizim üzerimizde (nafaka hakkı olarak) bir şeyin yok!" demiştir. Fatıma da Resulullah (sav)`a gelerek durumu anlatmış. Aleyhissalatu vesselam da : "Senin onun üzerinde nafakan yok" buyurmuş ve Ümmü Şerik el-Ensariyye (ra)`nin yanında iddetini geçirmesini emretmiştir. Sonra, Fatıma`ya: "Bu kadın, ashabımın çokça uğradıkları birisidir. Sen iddetini İbnu Ümmi Mektum`un yanında geçir. Zira o, ama birisidir, örtünü de (onun yanında) çıkarabilirsin. (İddetin bitip) helal oldun mu bana haber ver!" buyurdu. (Fatıma der ki): "Helal hale geldiğim zaman, Resulullah (sav)`a gelip Muaviye İbnu Ebi Süfyan ve Ebu Cehm (ra)`in benimle evlenmek istediklerini haber verdim. Aleyhissalatu vesselam buyurdular ki "Ebu Cehm, sopasını omuzundan indirmez. Muaviye ise fakirdir, parası yoktur. Sen Üsame İbnu Zeyd (ra) ile evlen!" Üsame hoşuma gitmedi. (Resulullah (sav) bunu seçmiş olacak ki tekrar): "Sen Üsame`yle evlen!" buyurdu. Ben de onunla evlendim. Allah Teala Hazretleri onu bana hayırlı kıldı. Onunla mes`ud oldum.
FASIL:İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
KONU:Sükna Ve Nafaka
RAVİ: Hz.Fatıma Bintu Kays
KAYNAK:Müslim, Talak 36, (1480); Muvatta, Talak 23, (2, 580, 581); Ebu Davud, Talak 39, 40, (2284, 2285, 2286, 2287, 2288, 2289, 2290, 2291); Tirmizi, Nikah 38, (1135), Talak 5, (1180); Nesai, Nikah 21, (6, 74), Talak, 69, (6, 207), 71, 72, (6, 210)
HADİS:Said İbnu Zeyd`in kızı Abdullah İbnu Amr İbnu Osman`ın nikahı altında idi. Kadını, kocası talak-ı bette ile boşadı. Kadın, kocasının evini (iddeti dolmadan) terketti. Onun bu davranışını Abdullah İbnu Ömer (ra) hoş karşılamadı.
FASIL:İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
KONU:Sükna Ve Nafaka
RAVİ: Hz.Nafi` İbnu Ebi Galib
KAYNAK:Muvatta, Talak 64, (2, 579)
HADİS:Teyzemi kocası [üç talakla] boşamıştı. Teyzem hurmalarının meyvesini kesmek istedi. Bir adam onu evden çıkmaktan men etti. Teyzem de Resulullah (sav)`a gelip durumunu arzetti. Aleyhissalatu vesselam: "Tabii, hurmalarını devşir, ondan dilersen tasadduk eder, dilersen ma`ruf üzere tasarruf edersin!" buyurdu.
FASIL:İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
KONU:Sükna Ve Nafaka
RAVİ: Hz.Cabir İbnu Abdullah el-Ensari
KAYNAK:Müslim, Talak 65, (1483); Ebu Davud, Talak 41, (2297); Nesai, Talak 70, (6,209)
HADİS:"İçinizden ölenlerin bırakmış olduğu eşler kendi kendilerine dört ay on gün beklerler" (Bakara 234) mealindeki ayetle ilgili olarak demiştir ki: "Kadının, bu iddeti, kocasının yanında beklemesi vacibtir. Bunun üzerine Allah Teala Hazretleri şu ayeti inzal buyurdu: "İçinizden ölüp, eşler bırakacak olanlar, evlerinden çıkarılmaksızın senesine kadar eşlerinin geçimini sağlayacak şeyi vasiyet etsinler. Eğer kadınlar çıkarlarsa kendilerinin meşru olarak yaptıklarından dolayı size sorumluluk yoktur" (Bakara 240). Mücahid devamla der ki: "Allah Teala Hazretleri böylece kadına tam bir yıl (iddet) kıldı, bunun yedi ay yirmi günü vasiyet yoluyla tanınacak. Kadın dilerse bu vasiyet müddetinde kocasının evinde kalacak, dilerse terkedecek. Ayette geçen "evlerinden çıkarılmaksızın... Eğer çıkarlarsa... size sorumluluk yoktur" ibaresinin ma`nası budur. Esas iddet ise, onu beklemesi kadına vacibtir." İbnu Abbas (ra) der ki: "Bu ayet, kadının kocası yanında iddet geçirme mecburiyetini neshetmiştir, kadın dilediği yerde iddetini geçirir." Ata der ki: "Sonra miras ayeti geldi, o da, süknayı neshetti. Böylece kadının, koca yanındaki süknası kalktı, artık dilediği yerde iddetini geçirir."
FASIL:İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
KONU:Sükna Ve Nafaka
RAVİ: Hz.Mücahid
KAYNAK:Buhari, Tefsir, Bakara 41, Talak 60; Ebu Davud, Talak 42, 45, (2298, 2301); Nesai, Talak 60, (6,200)
HADİS:Temas edilmiş bulunan bir cariye hediye edilir veya satılır veya azad edilirse onun rahmi bir hayız müddetince istibra edilsin. Bakirenin istibrası aranmaz. [Rezin tahric etmemiştir. Buharı, bu rivayeti muallak olarak zikretmiştir. (Büyu 111).]
FASIL:İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
KONU:İstibra
RAVİ: Hz.İbnu Ömer
KAYNAK:Rezin
HADİS:Anlattığına göre, kocası kendisini talak-ı bette ile boşamıştır. Kocası ortalıkta olmadığı halde, vekilini (bir miktar) arpa ile Fatıma`ya göndermiş, Fatıma da bunu pek az bulmuştu. (Veya vekile kızmıştı.) Vekil: "Vallahi bizim üzerimizde (nafaka hakkı olarak) bir şeyin yok!" demiştir. Fatıma da Resulullah (sav)`a gelerek durumu anlatmış. Aleyhissalatu vesselam da : "Senin onun üzerinde nafakan yok" buyurmuş ve Ümmü Şerik el-Ensariyye (ra)`nin yanında iddetini geçirmesini emretmiştir. Sonra, Fatıma`ya: "Bu kadın, ashabımın çokça uğradıkları birisidir. Sen iddetini İbnu Ümmi Mektum`un yanında geçir. Zira o, ama birisidir, örtünü de (onun yanında) çıkarabilirsin. (İddetin bitip) helal oldun mu bana haber ver!" buyurdu. (Fatıma der ki): "Helal hale geldiğim zaman, Resulullah (sav)`a gelip Muaviye İbnu Ebi Süfyan ve Ebu Cehm (ra)`in benimle evlenmek istediklerini haber verdim. Aleyhissalatu vesselam buyurdular ki "Ebu Cehm, sopasını omuzundan indirmez. Muaviye ise fakirdir, parası yoktur. Sen Üsame İbnu Zeyd (ra) ile evlen!" Üsame hoşuma gitmedi. (Resulullah (sav) bunu seçmiş olacak ki tekrar): "Sen Üsame`yle evlen!" buyurdu. Ben de onunla evlendim. Allah Teala Hazretleri onu bana hayırlı kıldı. Onunla mes`ud oldum.
FASIL:İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
KONU:Sükna Ve Nafaka
RAVİ: Hz.Fatıma Bintu Kays
KAYNAK:Müslim, Talak 36, (1480); Muvatta, Talak 23, (2, 580, 581); Ebu Davud, Talak 39, 40, (2284, 2285, 2286, 2287, 2288, 2289, 2290, 2291); Tirmizi, Nikah 38, (1135), Talak 5, (1180); Nesai, Nikah 21, (6, 74), Talak, 69, (6, 207), 71, 72, (6, 210)
HADİS:Said İbnu Zeyd`in kızı Abdullah İbnu Amr İbnu Osman`ın nikahı altında idi. Kadını, kocası talak-ı bette ile boşadı. Kadın, kocasının evini (iddeti dolmadan) terketti. Onun bu davranışını Abdullah İbnu Ömer (ra) hoş karşılamadı.
FASIL:İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
KONU:Sükna Ve Nafaka
RAVİ: Hz.Nafi` İbnu Ebi Galib
KAYNAK:Muvatta, Talak 64, (2, 579)
HADİS:Teyzemi kocası [üç talakla] boşamıştı. Teyzem hurmalarının meyvesini kesmek istedi. Bir adam onu evden çıkmaktan men etti. Teyzem de Resulullah (sav)`a gelip durumunu arzetti. Aleyhissalatu vesselam: "Tabii, hurmalarını devşir, ondan dilersen tasadduk eder, dilersen ma`ruf üzere tasarruf edersin!" buyurdu.
FASIL:İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
KONU:Sükna Ve Nafaka
RAVİ: Hz.Cabir İbnu Abdullah el-Ensari
KAYNAK:Müslim, Talak 65, (1483); Ebu Davud, Talak 41, (2297); Nesai, Talak 70, (6,209)
HADİS:"İçinizden ölenlerin bırakmış olduğu eşler kendi kendilerine dört ay on gün beklerler" (Bakara 234) mealindeki ayetle ilgili olarak demiştir ki: "Kadının, bu iddeti, kocasının yanında beklemesi vacibtir. Bunun üzerine Allah Teala Hazretleri şu ayeti inzal buyurdu: "İçinizden ölüp, eşler bırakacak olanlar, evlerinden çıkarılmaksızın senesine kadar eşlerinin geçimini sağlayacak şeyi vasiyet etsinler. Eğer kadınlar çıkarlarsa kendilerinin meşru olarak yaptıklarından dolayı size sorumluluk yoktur" (Bakara 240). Mücahid devamla der ki: "Allah Teala Hazretleri böylece kadına tam bir yıl (iddet) kıldı, bunun yedi ay yirmi günü vasiyet yoluyla tanınacak. Kadın dilerse bu vasiyet müddetinde kocasının evinde kalacak, dilerse terkedecek. Ayette geçen "evlerinden çıkarılmaksızın... Eğer çıkarlarsa... size sorumluluk yoktur" ibaresinin ma`nası budur. Esas iddet ise, onu beklemesi kadına vacibtir." İbnu Abbas (ra) der ki: "Bu ayet, kadının kocası yanında iddet geçirme mecburiyetini neshetmiştir, kadın dilediği yerde iddetini geçirir." Ata der ki: "Sonra miras ayeti geldi, o da, süknayı neshetti. Böylece kadının, koca yanındaki süknası kalktı, artık dilediği yerde iddetini geçirir."
FASIL:İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
KONU:Sükna Ve Nafaka
RAVİ: Hz.Mücahid
KAYNAK:Buhari, Tefsir, Bakara 41, Talak 60; Ebu Davud, Talak 42, 45, (2298, 2301); Nesai, Talak 60, (6,200)

HADİS:Safiyye Bintu Ebi Ubeyd, kocası İbnu Ömer`den iddet beklerken gözlerinden hastalandı. Gözleri nerdeyse çapaklanıyordu, yine de sürme çekmedi.
FASIL:İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
KONU:İHdad (Matem)
RAVİ: Hz.Nafi` İbnu Ebi Galib
KAYNAK:Muvatta, Talak 107, (2,599)
HADİS:Kendi anlattığına göre, şu ayeti okumuştu (Mealen): "Boşanan kadınlar, kendi kendilerine, üç aybaşı hali beklerler..." (Bakara 228). Ve şu ayeti (mealen): "Ey peygamber! Kadınları boşayacağınızda, onları, iddetlerini gözeterek boşayın ve iddeti sayın. Rabbiniz olan Allah`tan sakının. Onları, apaçık bir hayasızlık yapmaları hali bir yana- evlerinden çıkarmayın, onlar da çıkmasınlar. Bunlar, Allah`ın sınırlarıdır. Allah`ın sınırlarını kim aşarsa, şüphesiz, kendine yazık etmiş olur. Bilmezsin, olur ki, Allah bunun ardından (gönlünüzde sevgi gibi) bir hal meydana getirir. Kadınların iddet süreleri biteceğinde, onları ya uygun şekilde alıkoyan, ya da uygun bir şekilde onlardan ayrılın; içinizden de iki adil şahid getirin, şahidliği Allah için yapın. İşte bu, Allah`a ve ahiret gününe inananan kimseye verilen öğüttür. Allah kendisine karşı gelmekten sakınan kimseye kurtuluş yolu sağlar, ona beklemediği yerden rızık verir. Allah`a güvenen kimseye O yeter. Allah buyurduğunu yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü var etmiştir. Kadınlarınız içinde ay hali görmekten kesilenler ile, henüz ay hali görmemiş olanların iddetleri hususunda şüpheye düşerseniz, bilinki, onların iddet beklemesi üç aydır..." (Talak 1-4). Ve dedi ki: "Bu, boşanan kadınların iddetleridir. Allah Teala hazretleri bundan henüz temas edilmemiş olan kadınları, "Ey iman edenler, mü`min kadınlarla nikahlanıp, onları, temasta bulunmadan boşadığınızda artık onlar için size iddet saymaya lüzum yoktur. Kendilerine bağışta bulunarak onları güzellikle serbest bırakın" (Ahzab 49) mealindeki ayetle istisna etmiştir. Yine Allah Teala buyurur ki, (mealen): "İçinizden ölenlerin bırakmış olduğu eşler, kendi kendilerine dört ay on gün beklerler; müddetleri sona erdiğinde, onların kendi haklarında uygun şekilde yaptıklarından dolayı size sorumluluk yoktur" (Bakara 234). Sonra Allah Teala Hazretleri, kadınlardan hamile olanların ruhsatını şu ayetle indirmiştir. (Mealen): "(Boşanan veya kocası ölen kadınlardan) gebe olanların iddeti doğumları ile tamamlanır..." (Talak 4). [Rezin tahric etmiştir]
FASIL:İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
KONU:İHdad (Matem)
RAVİ: Hz.İbnu Mesud
KAYNAK:Rezin
HADİS:Safiyye Bintu Ebi Ubeyd, kocası İbnu Ömer`den iddet beklerken gözlerinden hastalandı. Gözleri nerdeyse çapaklanıyordu, yine de sürme çekmedi.
FASIL:İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
KONU:İHdad (Matem)
RAVİ: Hz.Nafi` İbnu Ebi Galib
KAYNAK:Muvatta, Talak 107, (2,599)
HADİS:Kendi anlattığına göre, şu ayeti okumuştu (Mealen): "Boşanan kadınlar, kendi kendilerine, üç aybaşı hali beklerler..." (Bakara 228). Ve şu ayeti (mealen): "Ey peygamber! Kadınları boşayacağınızda, onları, iddetlerini gözeterek boşayın ve iddeti sayın. Rabbiniz olan Allah`tan sakının. Onları, apaçık bir hayasızlık yapmaları hali bir yana- evlerinden çıkarmayın, onlar da çıkmasınlar. Bunlar, Allah`ın sınırlarıdır. Allah`ın sınırlarını kim aşarsa, şüphesiz, kendine yazık etmiş olur. Bilmezsin, olur ki, Allah bunun ardından (gönlünüzde sevgi gibi) bir hal meydana getirir. Kadınların iddet süreleri biteceğinde, onları ya uygun şekilde alıkoyan, ya da uygun bir şekilde onlardan ayrılın; içinizden de iki adil şahid getirin, şahidliği Allah için yapın. İşte bu, Allah`a ve ahiret gününe inananan kimseye verilen öğüttür. Allah kendisine karşı gelmekten sakınan kimseye kurtuluş yolu sağlar, ona beklemediği yerden rızık verir. Allah`a güvenen kimseye O yeter. Allah buyurduğunu yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü var etmiştir. Kadınlarınız içinde ay hali görmekten kesilenler ile, henüz ay hali görmemiş olanların iddetleri hususunda şüpheye düşerseniz, bilinki, onların iddet beklemesi üç aydır..." (Talak 1-4). Ve dedi ki: "Bu, boşanan kadınların iddetleridir. Allah Teala hazretleri bundan henüz temas edilmemiş olan kadınları, "Ey iman edenler, mü`min kadınlarla nikahlanıp, onları, temasta bulunmadan boşadığınızda artık onlar için size iddet saymaya lüzum yoktur. Kendilerine bağışta bulunarak onları güzellikle serbest bırakın" (Ahzab 49) mealindeki ayetle istisna etmiştir. Yine Allah Teala buyurur ki, (mealen): "İçinizden ölenlerin bırakmış olduğu eşler, kendi kendilerine dört ay on gün beklerler; müddetleri sona erdiğinde, onların kendi haklarında uygun şekilde yaptıklarından dolayı size sorumluluk yoktur" (Bakara 234). Sonra Allah Teala Hazretleri, kadınlardan hamile olanların ruhsatını şu ayetle indirmiştir. (Mealen): "(Boşanan veya kocası ölen kadınlardan) gebe olanların iddeti doğumları ile tamamlanır..." (Talak 4). [Rezin tahric etmiştir]
FASIL:İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
KONU:İHdad (Matem)
RAVİ: Hz.İbnu Mesud
KAYNAK:Rezin