EL-İTKÂN | YAZlN VE KlŞlN İNEN ÂYETLER


 

4 - YAZlN VE KlŞlN İNEN ÂYETLER

258 Bu konu ile ilgili olarak Vâhidî şunları söyler:

«Allahü Teâlâ, babasız ve çocuksuz kimse (kelâle) hakkında iki âyet inzal kılmıştır. Birisi kışın inmiştir, bu da Nisâ sûresinin 12. âyeti; diğeri de yazın inmiştir, bu da aynı sûrenin son âyetidir.»

Müslim«Sahih»inde Hazret-i Ömer'in şöyle dediğini rivâyet eder: Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) kelâle hakkında çok soru sordum. Hiçbir konuda bu kadar sert cevap vermemişti. Öyle ki parmaklarıyla göğsümü iterek; ey Ömer! Nisâ sûresinin sonundaki yazın inen âyet sana yetmiyor mu? buyurdu.

Hâkim «M ü s t e d r e k»inde Ebû Hureyre'nin şöyle dediğini rivâyet eder: «Bir kimse Resûlüllah'a kelâlenin ne olduğunu sordu. Cevaben ona: Yazın inen ***** «Senden fetva istiyorlar. De ki: 'Allah size babasız ve çocuksuz kişinin mirası hakkında hükmünü şöyle açıklıyor...» (Nisa, 176.) âyetini duymadın mı?» dedi. Daha önce söylediğimiz gibi bu âyet, Vedâ haccı sırasında nâzil olmuştur.

Mâide sûresinin ilk âyeti ile ***** «...Bugün sizin dininizi ke­mâle erdirdim...» (3.) ayeti, Bakara sûresinin ***** «Şu günden sakının ki o gün -hepiniz- Allah'a döndürüleceksiniz...» (281.) âyeti ile (282.) deyn âyeti ve Nasr sûresi, Vedâ haccı sırasında yazın inen âyetlerden

sayılır.

Şiddetli sıcaklara tesadüf eden Tebûk gazvesi sırasında inen âyetler

de, yazın inen âyetlerdendir.

Beyhakî «D e l â i l»inde İbn-i İshak tarikiyle, Âsım b. Ömer b. Katâde, o da Abdullah b. Ebî Bekr b. Hazm'dan şöyle dediğini rivâyet etmiştir. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) gazvelerine, herhangi bir şekilde hazırlık yapmadan çıkmıyordu. Fakat Tebûk gazvesine çıktığında, muhariblere; Rûm'a (Benî Asfar'a) karşı savaşmak istediğini bildirir. Tebûk gazvesi sıkıntılı, şiddetli sıcaklara ve kıtlığın hüküm sürdüğü günlere tesadüf etmişti. Rasûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) savaş hazırlıkları içindeyken Cedd b. Kays'a: Benî Asfar kadınları arasında câriyelerin var mı? diye sorar. Kays'ın: Kabilem de bunu iyi bilir ki benden fazla kadınları seven kimse yoktur.

Şayet Beni Asfar kabilesi kadınlarıyla karşılaşırsam, rahat bırakmıyacaklarından korkarım. Bu bakımdan beni bağışlayın, demesi üzerine Tevbe sûresinin ***** "İçlerinden öylesi var ki: 'Bana izin ver, beni fitneye düşürme' der...» (49.) âyeti nâzil oldu. Münâfıklardan birinin: Bu sıcakta savaşa çıkmayın» demesi üzerine de Tevbe sûresinin ***** «...Deki: Cehennem ateşi daha sıcaktır...» (81.)âyeti nâzil oldu.

Kışın inen Âyetlerden Birkaç örnek de Şunlardır:

Nûr sûresinin ***** «o yalan haberi getirip -ortaya- atanlar...» (11.) âyetden ***** «...ve cömertce bir rızık vardır...» (26.) âyete kadar olanları kışın inmiştir. Ahzâb sûresinin Hendek gazvesi sırasında inen âyetleri de bu cümledendir. Bu gazve soğuk günlerde cereyan etmiştir.

Huzeyfe rivâyet ettiği bir hadisde şöyle der; on iki kişi hariç, Ahzâb gecesi askerin büyük kısmı, Resûlüllah'ın çevresinden uzaklaşmıştı. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana gelerek: Kalk, Ahzâb askerini topla gel, deyince; ya Resûlallah, seni hak olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki sizden utanmasaydım, soğuktan kalkıp gidecek halim yoktu, cevabını verir. Akabinde Ahzâb sûresinin ***** «Ey mü'minler Allah'ın size olan nimetini hatırlayın...» (9.) âyeti nâzil olur. Huzeyfe'den gelen bu rivâyeti Beyhakî «D e l â i l»inde nakleder.