((
اَللَّهُمَّ رَبَّ السَّمَاوَاتِ السَّبْعِ، وَرَبَّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ، كُنْ
ليِ جَاراً مِنْ فُلاَنِ بْنِ فُلاَنٍ، وَأَحْزَابِهِ مِنْ خَلاَئِقِكَ،أَنْ
يَفْرُطَ عَلَىَّ أَحَدٌ مِنْهُمْ أَوْ
يَطْغَى، عَزَّ جَارُكَ وَجَلَّ ثَنَاؤُكَ، وَلاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ.))
129- (2/1) Üç kere:
"Yedi kat semânın ve Yüce Arş’ın Rabbi olan Allahım! Falan oğlu falanın ve
yarattıklarının içerisinde onun taraftarlarından birisinin kötülükte aşırı
davranmasından ya da azgınlaşmasından beni koru. Sana sığınan güçlü ve senin
övdüğün büyük olur. Senden başka hak ilah yoktur."[1]
(( اَللهُ أَكْبَرُ،
اَللهُ أَعَزُّ مِنْ خَلْقِهِ جَمِيعاً، اَللهُ أَعَزُّ مِمَّا أَخَافُ
وَأَحْذَرُ، أَعُوذُ بِاللهِ الَّذِي لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ، اَلْمُمْسِكِ
السَّمَاوَاتِ السَّبْعِ أَنْ يَقَعْنَ عَلَى الأَرْضِ إِلاَّ بِإِذْنِهِ، مِنْ
شَرِّ عَبْدِكَ فُلاَنٍ، وَجُنُودِهِ وَأَتْبَاعِهِ وَأَشْيَاعِهِ، مِنَ الْجِنِّ
وَالإِنْسِ، اَللَّهُمَّ كُنْ ليِ جَاراً مِنْ شَرِّهِمْ، جَلَّ ثَنَاؤُكَ وَعَزَّ
جَارُكَ، وَتَبَارَكَ اسْمُكَ، وَلاَ إِلَهَ
غَيْرُكَ.))
130- (2/2) Üç kere: "Allah en büyüktür. Allah, bütün
yarattıklarından daha güçlüdür. Allah, korktuğum ve sakındığım şeylerden daha
güçlüdür. Kulu falanın, cin ve insan ordularının, taraftarlarının ve ona
uyanların şerrinden, Kendisinden başka hak ilah
olmayan, yedi kat göğün yerin üzerine düşmesini izniyle engelleyen
Allah’a sığınırım. Allahım! Onların şerrinden beni koru. Sana sığınan güçlü ve
senin övdüğün büyük olur. İsmin mübârektir. Senden başka hakkıyla ibâdete lâyık
hiçbir ilah yoktur."[2]