(( اَللَّهُمَّ إِنِّي
عَبْدُكَ، ابْنُ عَبْدِكَ، ابْنُ أَمَتِكَ، نَاصِيَتيِ بِيَدِكَ، مَاضٍ فيَّ
حُكْمُكَ، عَدْلٌ فِيَّ قَضَاؤُكَ، أَسْأَلُكَ بِكُلِّ اسْمٍ هُوَ لَكَ، سَمَّيْتَ
بِهِ نَفْسَكَ، أَوْ أَنْزَلْتَهُ فيِ كِتَابِكَ، أَوْ عَلَّمْتَهُ أَحَداً مِنْ
خَلْقِكَ، أَوْ إِسْتَأْثَرْتَ بِهِ فيِ عِلْمِ الْغَيْبِ عِنْدَكَ،أَنْ تَجْعَلَ
الْقُرْآنَ رَبِيعَ قَلْبيِ، وَنُورَصَدْرِي، وَجَلاَءَ حُزْنيِ،وَذَهَابَ
هَمِّي.))
120- (2/1) "Allahım! Ben senin kulunum. Erkek ve
kadın kullarının çocuğuyum.Alnım (kontrolüm)
senin elindedir.Benim hakkımda senin hükmün geçerlidir. Senin, benim hakkımdaki
takdirin adâlettir.Kendini isimlendirdiğin yahut Kitabında indirdiğin, yahut
kullarından birisine öğrettiğin, yahut katındaki gayb ilminde kendine has
kıldığın, sana âit her ismin hakkıyla: Kur’ân’ı, kalbimin sevinci, gönlümün
rahata kavuşması, hüznümün ortadan kalkması ve kederimin gitmesi (için
vesile) kıl(manı dilerim)."[1]
(( اَللَّهُمَّ إِنيِّ
أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْهَمِّ
وَالْحَزَنِ، وَالْعَجْزِ وَالْكَسَـلِ، وَالْبُخْلِ وَالْجُبْنِ، وَضَلَعِ
الدَّيْنِ وَغَلَبَةِ الرِّجاَلِ.))
121- (2/2) "Allahım! Keder ve
hüzünden, acizlik ve tembellikten, cimrilik ve korkaklıktan, borcun belimi
bükmesinden ve insanların bana galip gelmesinden sana sığınırım."[2]