(( اَلْحَمْدُ ِللهِ
الَّذِي أَطْعَمَنيِ هَذاَ وَ رَزَقَنِيهِ مِنْ غَيْرِحَوْلٍ مِنيِّ وَ لاَ
قُوَّةٍ.))
180- (2/1) "Benden hiçbir güç ve kuvvet
harcamak-sızın bana bu yemeği yediren ve beni onunla rızıklandıran Allah’a hamd
olsun."[1]
(( اَلْحَمْدُ ِللهِ حَمْداً كَثِيراً طَيِّباً مُباَرَكاً
فِيهِ، غَيْرَ [ مَكْفِيٍّ وَلاَ ]
مُوَدَّعٍ، وَلاَ مُسْتَغْنىً عَنْهُ رَبَّناَ.))
181- (2/2) "Riyâdan uzak ve bereketi kesilmeyen çok,
sonsuz ve terk olunmayan, kendisinden
müstağni olunmayarak yapılan hamd, Rabbimiz Allah’adır."[2]