a)İLK
MÜSLÜMAN OLANLAR
b)HZ.
ALİ’NİN İSLÂM’I KABUL ETMESİ
Hz. Peygamber de ona İslamiyet'i anlattı. O
da İslamiyet'i kabul etti.
c)HZ.
EBU BEKİR’İN MÜSLÜMAN OLMASI
d)AŞİKÂRE DAVET
Yakın akrabalarını uyar, mü’minlerden
sana tabi olanlara rahmet ve himaye kanatlarını indir. Şayet sana âsi olup
karşı dururlarsa, onlara: Ben sizin işlediklerinizden tamamiyle uzağım,
de.” (Şuara Sûresi, Ayet:
214-216)
“Sana emrolunanı açıktan açığa beyan et.
Müşriklerden yüz çevir.” (Hıcr Sûresi, Ayet: 94)
Hz.
Peygamber vahyin bu emrine uyarak: Abdülmuttalib ailesini, amcası Ebu Talib,
Abbas, Hamza, Ebu Leheb de dahil olmak üzere evine ziyafete davet etti. Yemekten
sonra sohbet başladı. Sırası gelince Hz. Peygamber Allah’dan aldığı emri
akrabasına tebliğ ederek onları Hak din’e İslamiyet’e davet etti. Hırçın bir
adam olan amcası Ebu Leheb hemen ortaya atıldı ve onun sözünü keserek cemaatı
dağıttı. Böylece ilk davetinde daha amcası Ebu Leheb Hz. Peygamber’in
karsısına dikildi.
Bir
müddet sonra Hz. Peygamber davetini daha genişletti. Bir gün Safa tepesine
çıkarak:
- Ey Kureyş halkı,
diye seslendi. O’nun sesini duyanlar oraya koştular ve etrafında toplandılar.
Hz. Peygamber onlara:
- Size şu tepenin
arkasında bir düşman ordusunun bulunduğunu haber versem bana inanır mısınız?
diye sordu.
- Evet inanırız, çünkü
senin yalan söylediğini hiç duymadık, dediler.
Hz.
Peygamber onlara:
- O halde sizi
uyarıyorum. Siz eğer, Allah’a inanmazsanız, büyük bir azaba uğrarsınız,
dedikten sonra kabile adlarını ayrı ayrı söyledikten sonra; haberiniz olsun
ki, Allah bana yakın kabilemi uyarmayı emrediyor. Ben sizin için ne dünya
menfaati sağlamağa, ne de ahirette bulacağınız nasibi hazırlamağa sahip
değilim. Bunlar sizin bir sözünüze bağlıdır. O da, Allah’dan başka ilah
yoktur, demenizdir, dedi.
Dinleyiciler
arasında bulunan Ebu Leheb hemen ayağa kalkarak:
-
Günümüzü zehir ettin. Bizi buraya bunun için mi topladın, dedi.
Bunun üzerine bu toplantı da bir sonuç
vermedi.
e)İLK
MÜSLÜMANLARIN UĞRADIKLARI EZA VE CEZALAR
Bilal-i
Habeşi: Habeşli bir zencidir. Ümeyye ibn-i Halefin kölesiydi. Ümmeyye İslam’ın
en büyük düşmanlarından olduğundan, kölesine yapmadık eziyet bırakmazdı. Onu
kızgın kumların üstüne yatırıp, göğsüne kızgın taşlar kor, saatlerce güneş
altında tutardı. Bilal, iman hazzının verdiği kuvvetle bunlara dayanır; Allah
birdir, diyerek bunlara katlanırdı. Nihayet Hz. Ebu Bekir O’nu alarak azad
etti. Bilal yanık sesiyle ezan okuduğu zaman herkes zevkle dinlerdi.
Ammar ibn-i Yasir: ilk Müslüman
olanlardandır. Kureyş bu gibi hamisi olmayan acizlere, her türlü insanlık dışı
eza yapmaktan çekinmeyecek kadar soysuzlaşmıştı. Ammar’ı kumlara yatırırlar,
bayıltıncaya kadar döğerlerdi. Ammar’ın babası Yasir, anası Sümeyye de aynı
muamelelere uğruyorlardı.
Süheyb Rumi: Rumi denirse de
asıl iranlı’dır. Bizanslılara esir düştüğünden, orada yetiştiğinden Rumi denilmiştir.
Köle olarak Arabistan’a satılmıştı. Hz. Peygamber’in İslam’a davetini duyunca
Müslüman oldu. Müşrikler ona da çok işkence yaparlardı.
Habbab b. Eret: Temin
kabilesindendir. Müslümanların sayısı 7 iken Müslüman oldu. İşkenceye maruz
kaldı. Bir defa Habbab’ı kızgın kömürler üzerine yatırdılar, üstü başı yara
içinde kaldı. Aradan yıllar geçtikten sonra Habab bu olayı Hz. Ömer’e anlatarak
sırtını gösterdi yanık yerlerin izi belli idi. Habbab demircilik yapardı.
Ebu Fükeyhe: Safvan lbn-i
Ümeyye’nin kölesiydi. Safvan ona işkence yapar, İslamiyet’ten çıkması için zorlardı.
Fakat o bütün bunlara dayandı ve dininde sebat gösterdi.
Lübeyne, Nehdiyye, Zinnire,
Ümmü Abis adındaki cariyeler Müslüman olduklarından eza ve cefaya uğramışlardı.
Hz. Ebu Bekir bu dördünü satın alarak azad etmiştir.
f) MÜŞRİKLERİN
ELEBAŞILARI
Ebu Leheb: Hz. Peygamber’in öz
amcasıdır. İslam’ın en büyük düşmanıdır. Karısı Ümmü Cemil ki, Ebu Süfyan’ın
kız kardeşidir, kocası gibi o da eliyle ve diliyle Peygambere eza verenlerdendir.
Bu ikisi hakkında Tebbet Sûresi inmiştir. Bedir zaferi yüreğine indi ve öldü.
Ebu
Cehil: Bu da müslümanların en büyük düşmanıdır. Müslümanlar onun elinden ve
dilinden neler çekmediler. İslam’a düşmanlık yapanların çoğu Üm- meyyeoğulları
idi. Çünkü Emevi ve Haşimi rekabeti eskidir. Ebu Cehil ise Mahzum
kabilesindendir. Onlar da reislik iddiasında idi.
Velid
lbn-i Muğire, Ebu Süfyan, Ümeyye lbn-i Halef, As lbn-i Vail, İslam’a
düşmanlıkta ileri gidenlerdendir. Hz. Peygamber’in oğlu Kasım vefat ettiği
zaman, As; Muhammed’in soyu kesildi, diyerek alay etmiştir. Evlat acısıyla
yüreği sızlayan bir babayı teselli yerine böyle incitmek insanlık dışı bir
harekettir.
Kureyş
uluları Hz. Peygamber’in Allah Elçisi olduğunu biliyorlardı. Fakat hased
yüzünden O’na karşı çıkıyorlardı. Bunu Ebu Cehil’in şu sözlerinden anlamak
kolaydır:
Bir
defa Ahnes, Ebu Cehil’e, İslamiyet hakkındaki düşüncesini sordu. O da şöyle
cevap verdi:
-
Bizimle Haşimiler arasında eskiden beri rekabet vardır. Şerefi paylaşamayız.
Onlar ziyafet verirse biz de veririz, onlar cömertlik gösterirse biz de
gösteririz; onlardan aşağı kalmayız. Böyle atbaşı beraber giderken şimdi
onlardan biri kendisine gökten vahiy geldiğini haber veriyor. Biz buna nereden
ulaşacağız. Vallahi biz onların Peygamberine inanmayız!..