Sehl b. Sa’d, Rasulullah (sav)’in şöyle söylediğini söylüyor: “Ahir zamanda yere batanlar, atılıp fırlatılanlar ve şekli değişikliğe uğrayanlar olacak. “Sahabe: “Bu neden sonra olacak ya Rasulullah” dedi. Rasulullah: “Çalgı ve şarkıcı kadınlar çoğalınca “dedi”.(1)
Bu alâmet son asırlarda görülmeye başlanmış, zamanımızda ise çok yaygınlaşmıştır. Şüphesiz günümüzde çalgı ve aletleri çoğalmış, hızla yayılmış ve bununla birlikte şarkıcılarda artmıştır. Yukarıdaki hadiste açıkça buna işaret vardır.
Bundan daha kötüsü insanların çoğu çalgıyı helal saymaktadır. Oysa hadiste bunu yapanın yere batan, atılıp fırlatılan ve şekli değişenlerden olacağına dair bilgi vardır. Ayrıca Buhari de Hişam b. Ammar- Sadaka b. Halid yoluyla Ebu Malik el- Eş’arî’nin Rasulullah (sav)’i şöyle derken işittiği vardır: “Ümmetimden öyle kavimler gelecek ki, bunlar zinayı, ipek giymeyi, içki içmeyi, çalgı çalıp eylenmeyi helal ve mübah sayacaklar. Yine bazı kavimler dağ bahçelerinde konaklayacaklar, kendi koyun ve çobanları sabah ve akşam onların yanına uğrayacak. Onların yanına fakir bir kişi gelince bu duygusuz insanlar ona: “Haydi git! Yarın gel” diyecekler. Bunu üzerine Allah eğlendikleri o dağı geceleyin üzerlerine indirip bir kısımını helak edecek, diğerlerini de kıyamet gününe kadar maymunlar ve domuzlar şaklinde bırakacak”.(2)
İbn Hazm,(3) bu hadisin senedinde bulunan Sadaka b. Halid ile Buhârî arasında kopukluk olduğunu iddia ederek hadisi münkatı saymaktadır. İbn Hazm’ın iddiasını reddeden İbn Kayyım bu görüşün 6 yönden geçersiz olduğunu şöyle açıklamıştır:
1- Buhari, Hişam b. Ammar ile karşılaşmış ve ondan hadis dinlemiştir. Ondan an’ane ile rivayet etse bile, aynı asırda yaşayıp ondan hadis dinlediği için bu senedin muttasıl olduğu ittifakla kabul edilir. Buhari’nin: “Hişam dedi ki” sözü ile “Hişam’dan” sözü arasında aslında bir fark yoktur.
2- Sika oldukları sabit olan kişiler Hişam’dan Muttasıl olarak rivayette bulunmuşlardır. İsmailî “sahih”inde Hasan-Hişam b. Ammar yoluyla hadisi sened ve metiyle rivayet etmiştir.
3- Çalgının haram olduğu Hişam hadisi dışında başka hadislerle de gelmiştir.
İsmailî ve İbn Şeybe bunları Ebu Malik el-Eş’ari’ye dayanan iki ayrı senedle rivayet etmektedirler.
4- Eğer Buhari, Hişam ile karşılaşmayıp ondan hadis işitmemiş olsa bile, bu hadisi sahihine alması ve kesin bir dil ile vermesi, arasındaki ravileri zikretmemesi ya bu hadisin meşhur olduğundan ya da ravilerin çokluğundan dolayıdır ki bu da o hadisin Hişam’dan geldiğini gösterir.
5- Eğer Buhari “Sahih”inde bir hadiste: “Falan dedi ki” derse bundan kasıt O’na göre hadisin sahih olduğudur.
6- Buhari bu hadisi, bu konuda temel delil olduğu için “sahih”i ne almıştır. Yoksa yan hadis olupta destek olsun diye değil. (4)
Bütün bunlardan sonra hadis kesinlikle sahihtir.
İbn Salah (5) şöyle diyor: “Ebu Muhammed b. Hazm’ın, Buhari’nin Ebu Amr veya Ebu Malik’ten rivayet ettiği hadisi kabul etmemesine iltifat edilmez”. Sonra şöyle diyor: “Hadis sahihtir ve muttasıl olduğu bellidir. Buhari bunun gibi şeyleri yapmaktadır. Bunun o hadis, sika kişiler yoluyla rivayeti meşhur olduğu için yapmıştır. Veya aynı hadisi “sahih” dışında başka bir kitabında muttasıl olarak rivayet etmiş olabilir. Veya bu sebepler dışında, senedinin kesik olmasına zarar getirmeyecek bir şeyden dolayı yapmıştır. Doğrusunu Allah bilir”. (6)
Bu konudaki sözü uzatmamızın nedeni, bazı insanlar İbn Hazm’ın sözünü doğru kabul ederek çalgının mubah olduğunu saymaktadırlar. Ancak bu konuda gelen hadislerin sahih olduğu anlaşılmaktadır. Ve bunların içeriğinde eğlence ve oyun çoğaldığında ümmetin günah kazanacağı, bunun neticesinde de cezaya çarptırılacağı vardır.
1 İbn Mâce (2/1350). Heysemi “Mecmau’z-Zevâid’te (8/10) şöyle demiştir: “Taberâni rivayet etmiştir. Senedinde zayıf olan Abdullah b. Ebî Zinâd vardır. Hadisin ikinci yoldan gelen ravileri sahih hadis ravileridir” Albâni hadisi sahihlemiştir. Bak: “Camiu’s-Sağir’in Sahihleri” (3/216. Hadis no: 3559)
2 Buhari, Eşribe (10/51-Fethu’l-Bârî)
3 Ebu Muhammed Ali b. Ahmed b. Said b. Hazm Endülüsî, Kurtuba’lıdır. Sıfat hadislerini ve usul konularını tevil etmede aşırıya kaçmıştır. Fırkalar, mezhepler, fıkıh ve tefsir konularında eserleri vardır. H. 456’da vefat etmiştir 44 “Muhalla” (9/59)
4 “Tehzibu’s-Sünne” (5/270-272)
5 Ebu Amr Osman b. Abdurrahmen el-Şehrezûrî. İbn Salah olarak bilinir. Selefin yolunda dindar, abid ve zuhd sahibi bir alimdir. Hadis usulü ve fıkıh sahasında eseri vardır. Şam’da Daru’l- Hadis’te ders okutmuştur. H. 643’de vefat etmiştir. Bak: “Bidâye” (13/168)
6 “Mukaddimetü İbn Salah” (s:32) Bak: “Fethu’l-Bârî (10/52)