İmam Ahmed ve Hakim, Abdullah b. Amr (ra)’dan rivayet ettikleri hadiste Rasulullah (sav) şöyle buyurmaktadır: “Sözde ve fiildeki çirkinlik çoğalmadıkça, akraba ziyareti kesilmedikçe ve kötü komşuluk başlamadıkça kıyamet kopmaz”.(1)
Taberâni “Evsat”ta Enes (ra)’dan Rasulullah (sav)’in şöyle dediğini rivayet etmektedir: “Edebe aykırı açık saçık ifadeler kullanmak ve akraba ziyaretini kesmek kıyamet alametlerindendir”.(2) Yine İmam Ahmed, İbn Mesud (ra)’dan Rasulullah (sav)’in şöyle söylediğini rivayet ediyor: “Kıyamet kopmadan önce akraba ziyareti kesilir”.(3)
Rasulullah (sav)’in yukarıdaki hadislerde bize haber verdiği şeyler aynen gerçekleşmiş, birçok insan arasında edebe aykırı çirkin sözler yayılmıştır. Bu kişiler bunun sayesinde kazandıkları günahları ve bundan dolayı gelecek olan azabı da dikkate almamaktadırlar. Yine akraba ziyareti kesilmiş kişi aynı beldede oturduğu yakınını aylar sonra yıllar sonra bile ziyaret etmemekte, onun hal ve hatırını sormamaktadır. Hiç kuşku yok ki, bu iman zayıflığından olmaktadır. Bu yüzden Rasulullah (sav) bir çok hadisi şeriflerinde akrabayı ziyaret etmeyi bize tavsiye etmiş ve bundan dolayı gelecek azaba karşı bizi uyarmıştır.
Nitekim O, bir hadisinde şöyle buyurmaktadır: “Allah mahlukatı yaratıp bitirdikten sonra, akraba kalkarak şöyle dedi: “Burası akrabasını ziyaret etmeyenin sana sorulduğu makam değil mi? Allah: “Evet! Seni ziyaret edeni benim ziyaret edeceğime, senden ayrı durana benimde ayrı duracağıma razı değil misin?” dedi. Akraba: “Evet” dedi. Allah: “İşte senin cevabın budur” dedi”.
Sonra Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “İsterseniz şu âyeti okuyun: “Geri dönerseniz, yeryüzünde bozgunculuk yapmaya ve akrabalık bağlarını kesmeye gönmüş olmaz mısınız? İşte bunlar, Allah’ın kendilerini lanetlediği, sağır kıldığı ve gözlerini kör ettiği kimselerdir. Onlar Kur’an’ı düşünmüyorlar mı? Yoksa kalpleri kilitli mi?” (Muhammed: 22-24)”(4)
Yine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Akraba ziyaretini kesen cennete giremez”.(5)
Kötü komşuluğa gelince, bununla ilgili söylenecek söz çoktur. Öyle kişiler vardır ki komşusunu dahi tanımaz. Halin nasıldır diye sormaz. İhtiyacı varsa yardım elini uzatmaz. Eğer komşusunun kendisine bir kötülüğü varsa onu dahi bilmez.
Rasulullah (sav) komşuya eziyet vermeyi yasaklamış ve şöyle buyurmuştur: “Kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa, komşusuna eziyet etmesin”.(Müslim, İmân (2/20- Nevevi Şerhi)) Yine komşuya iyilik yapmayı emrederek şöyle buyurmuştur: “Kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa komşusuna iyilikte bulunsun”.(a.g.e. Aynı yer) Yine şöyle buyurmuştur: “Cebrail bana komşu hakkında tavsiyelerde bulunuyordu. Neredeyse komşuyu mirasçı kılacak sandım”.(Müslim, Birr (16/176-Nevevi Şerhi))
1 Müsned (10/26-31). Ahmed Şakir şerhinde: “Senedi sahihtir” demiştir. “Müstedrek (1/75-76) Hakim hadisi üç yoldan vermekte ve şöyle demektedir: “Bu hadis sahihtir. Buhari ve Müslim, Ebu Sebre el-Huzelî hariç bütün ravileriyle hadis rivayet etmişlerdir. O da tabiinin büyüklerindendir. Müsnedlerde ve tarih kitaplarında O’nun hakkında kötü konuşulmamıştır”. Hakim daha sonra bu hadise şahit getirmektedir. Zehebi’de sahih olduğu konusunda Hakim’e uymuştur.
2 “Mecmau’-Zevâid” (7/284) Heysemî diyor ki: “Ravileri sikadır”. Fakat bazı ravilerinde ihtilaf vardır. Yukarıdaki diğer hadisler bu hadisi takviye etmektedir.
3 Müsned (5/333). Ahmed Şakir Şerhinde: “Senedi sahihtir” demiştir.
4 Müslim, Birr (16/112-Nevevi Şerhi)
5 Müslim, Birr (16/114-Nevevi Şerhi)