Hz. Aişe (ra) Rasulullah (sav)’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Bu ümmetin son zamanlarında yerin dibine batanlar, şekli değişenler ve atılıp fırlatılanlar olacaktır”. Bunu duyan Hz. Aişe (ra): “Ya Rasulullah, bizim içimizde iyi insanlar olduğu halde biz helak olur muyuz?” deyince Rasulullah (sav): “Evet. Eğer zina ve zinaya yol açan şeyler çoğalırsa” dedi”.(Tirmizi, Fiten (6/418). Albâni: “Sahih” demiştir. Bak: “Camiu’s-Sağir’in Sahihleri” (6/358 Hadis no: 8012))
İbn Mesud (ra) Rasulullah (sav)’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Kıyamete yakın şekli değişenler yerin dibine batanlar ve atılıp fırlatılanlar olur”.(İbn Mâce, Fiten (2/1349) Hadis sahihtir. Bak: “Camiu’s-Sağir’in Sahihleri” (3/13 Hadis no: 2853))
Hadiste geçtiğine göre bu şekli değişenlerin ve atılıp fırlatılanların zındıklar ve kaderciler olduğu bildirilmiştir. Nitekim İmam Ahmed Abdullah b. Ömer (ra)’dan Rasulullah (sav)’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Ümmetim içinde şekli değişenler ve atılıp fırlatılanlar olacaktır. Onlar zındıklar ve kadercilerdir”(Müsned (9/73-74. Hadis no: 6208) Ahmed Şakir: “İsnadı Sahihtir” demiştir.)
Tirmizi’deki rivayette ise şöyledir: “Bu ümmet içinde yere batanlar, şekli değişenler veya atılıp fırlatılanlar kadercilerden olacaktır.”(Tirmizi, kader (6/367-368). Hadis sahihtir. Bak: “Camiu’s Sağir’in Sahihleri” (4/103 Hadis no: 4150))
Abdurrahman b. Sıhar el-Abdî babasının şöyle dediğini söylemiştir: “Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Kabileler yere batırılmadıkça kıyamet kopmaz. Sonra şöyle denilir: “Benî Fulan’dan kim geriye kaldı?” “Kabileler” deyince onların Araplardan olduğunu anladım. Çünkü Arap olmayanlar kendi köyleriyle isimlendirilirler.” (1)
Muhammed b. İbrahim et-Teymî şöyle demiştir: “Bana, Kâkâa b.Ebî Hadred’in hanımı Bu kayra, Rasulullah (sav)’in minber üzerinde iken şöyle dediğini işittim dedi: “Eğer yakında ordularımın yere battığını işitirseniz artık kıyamet yaklaştı demektir.”(2)
İçinde bulunduğumuz zamandan önce, doğuda ve batıda bir çok yerde yere batanların olduğu bulunmuştur.(3)Zamanımızda ise yeryüzünün değişik yerlerinde yere batanlar olmuştur. Buda kıyamet kopmadan önce, günah işleyenler ders alsınlar diye Allah Teâla’nın kullarını uyarması ve korkutmasıdır. Onlar bilsinler ki, bu dünyanın sonu yaklaşmıştır ve Allah’tan başka dönecek yer yoktur.
Yine meyhanelerde ve pavyonlarda şarkı söyleyip içki içerek eylenenlerin yere batanlar, şeklide değişenler ve atılıp fırlatılanlar olacağına dair hadis gelmiştir. Tirmizi İmran b. Husayn (ra)’dan Rasulullah (sav)’in şöyle dediğini rivayet ediyor: “Bu ümmet içinde yere batanlar, şekli değişenler ve atılıp fırlatılanlar olacak” Müslümanlardan bir adam şöyle dedi: “Ya Rasulullah bu ne zaman olur?” Şarkıcı kadınlar ve çalgı çoğalıp içki içildiği zaman olur” dedi.”(4)
İbn Mâce Ebu Malik el-Eşari (ra)’dan Rasulullah (sav)’in şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir: “Ümmetimden olan insanlar içki içecekler ve onu başka isimle adlandıracaklar. Onların yanı başında çalgı çalınacak. Bu yüzden Allah onları yerin dibine batıracak ve onları maymun ve domuz şekline çevirecek.”(5)
Şekil değişikliği hem gerçek hem de manevidir. İbn Kesir, Allahu Teâla’nın: “İçinizden Cumartesi günü azgınlık edip de, bu yüzden kendilerine: Aşağılık maymunlar olun! Dediklerimizi elbette bilmektesiniz” (Bakara: 65) âyetindeki şekil değişikliğinin sadece manevi değişiklik değil, gerçek değişiklik olduğunu ve tercih edilen görüşün bu olduğunu söylemiştir. Bu da İbn Abbas ve diğer tefsircilerin görüşüdür.
Mücahid, Ebu’l-Âliye ve Katâde ise şekil değişikliğinin manevi olduğunu ve onların kalplerinin maymunlaştığını yoksa kendilerinin maymun olmadığını söylemişlerdir.”(6)
İbn Hacer ise İbnu’l-Arabî’den iki görüşü de nakletmiş ve şekil değişikliğinin gerçekten olduğunu tercih etmiştir. (“Fethu’l-Bârî” (10/56)) Reşid Rıza ise değişikliğin ahlakî olduğunu kabul etmiştir. (“Menâr Tefsiri” (1/343-344))
İbn Kesir, Mücahid’den gelen görüşün uzak bir görüş olduğunu şöyle belirtmiştir: “Bu garip bir sözdür ve buradaki âyetin ve diğer âyetlerin geliş siyakına terstir.” ( İbn Kesir Tefsiri (1/151)) İbn Kesir alimlerin sözlerini naklettikten sonra şöyle diyor: “Bundan kasıt alimlerin değişikliğin şekli değil manevi olduğuna dair Mücahid’in bu görüşünün tersine olan açıklamalarıdır. Bilakis değişikliğin manevi ve şekli olduğudur.” (İbn Kesir Tefsiri (1/153))
Eğer şekil değişikliği manevi ise, birçok günah sahibinin kalpleri değişikliğe uğramış, helal ile haramı, iyi ile kötüyü ayırt edemez hale gelmiştir. Onların bu hali aynı domuz ve maymunlara benzer. Allahu Teâla bizleri her türlü kötü değişikliğe uğramaktan korusun (Amin). Rasulullah (sav)’in bize haber verdiği bu şekil değişikliği ister manevi ister şekli olsun mutlaka olacaktır.
1 Müsned (4/483) Heysemî “Mecmau’z-Zevâid”te (8/9) şöyle diyor: “Ahmed, Taberânî, Ebu
Ya’lâ ve Bezzar rivayet etmiştir. Ravileri sikadır”
2 Müsned (6/378-379) Hadisin isnadı hesendir. Bak: “Camiu’s-Sağir’in Sahihleri” (1/228 Hadis no: 631), “Sahih Hadisler” (3/340 Hadis no: 1355)
3 Bak: “Tezkira” (s:654), “Fethu’l-Bârî” (13/84), “İşaah” (s:49-52), “Avnu’l-Ma’bud” (11/429).
4 Tirmizi, Fiten (6/458 Hadis no: 458) Hadis sahihtir. Bak: “Camiu’s-Sağir’in Sahihleri” (4/103
Hadis no: 4119)
5 İbn Mâce, Fiten (2/1333. Hadis no: 4020) Hadis sahihtir. Bak: “Camiu’s-Sağir’in Sahihleri” (5/105. Hadis no:5330)
6 İbn Kesir Tefsiri (1/150-153)