Ebu Hureyre (ra)’den gelen hadiste Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Ümmetimin son zamanlarındaki insanlar, sizin ve babalarınızın hiç duymadığı yalan şeyler anlatacaklar. Siz onlardan ve böyle bir şey yapmaktan sakının.”(4)
Başka bir rivayette şöyledir: “Ahir zamanda yalancı Deccaller çıkacak. Size öyle
şeyler anlatacaklar ki ne siz nede babalarınız onları duymamıştır. Siz onlardan ve böyle bir şey yapmaktan sakının ki ne sizi şaşırtsınlar nede fitneye düşsünler.”(5)
Müslim, Amr b. Abde’den, İbn Mesud (ra)’ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Şeytan insan şekline girer ve bir topluluğa gelir. Onlara yalan şeyler anlatır. Sonra dağılırlar. Onlardan bir adam der ki: “İsmini bilmediğim ama yüzünü tanıdığım bir adamın şöyle söylediğini duymuştum.”(6)
Abdullah b. Amr b. As (ra) şöyle demiştir: “Denizlerde Süleyman (as)’ın bağlayarak hapsettiği şeytanlar vardır. Az kaldı oradan çıkarlar ve insanlara Kur’an (a benzer şeyler) okurlar.”(7)
Nevevi diyor ki: “Bunun manası: Onlar Kur’an’a benzer şeyler okurlar. Sen onu Kur’an zannedersin. Onlar insanları kandırmaya çalışırlar, ama onlar kanmaz.”(“Müslim Nevevi Şerhi” (1/80))
Zamanımızda farklı, farklı sözler çoğalmıştır. Bazı insanlar temelini araştırmadan bir çok yalan sözü nakletmekten sakınmamaktadırlar. Buda insanların yolunu şaşırtmakta ve fitneye düşürmektedir. Bu yüzden Rasulullah (sav) duyulan her sözün doğruluğunu araştırması konusunda uyarmıştır. Hadis alimleri de Rasulullah (sav)’den gelen hadislerin doğruluğunu ortaya çıkarmak için bu kuralı uygulamış, ravilerin güvenilir olanlarını diğerlerinden seçerek ayırmışlardır.
Yine zamanımızda insanların çıkardığı yalanlar çoğaldığı için artık neyin doğru neyin yanlış olduğu ayırt edilmez hale gelmiştir.