Alametlerden birisi Deccal çıkmadan önce İstanbul’un müslümanlar tarafından fethedilmesidir. Hadislerden öğrendiğimize göre bu fetih, kıyamet kopmadan önce olacak olan büyük savaşta müslümanlarla Rumlar savaş yapacak ve müslümanlar Rumları yendikten hemen sonra İstanbul’a doğru yöneldiklerinde olacaktır. Müslümanlar orayı Allah’ın izniyle savaş yapmadan dua ve tekbirlerle fethedecekler.
Nitekim Ebu Hureyre(ra)’dan gelen hadiste Rasulullah(sav) şöyle buyurmaktadır: “Sizler bir yakası karada, bir yakası denizde olan bir şehir işittiniz mi?” Sahabe: “Evet işittik yâ Rasulullah” dediler. Resulullah(sav): “İshak oğullarından yetmişbin kişi o beldeyle savaşmadıkça kıyamet kopmaz. Bu ordu o beldeye gelip konakladıkları zaman silah ile savaş yapmazlar, ok da atmazlar. Lailahe illallahu vallahu ekber: Allah’tan başka ilah yoktur ve Allah en büyüktür derler. Bunun üzerine o şehrin iki yakasından biri düşer.
Ravi Sevr şöyle demiştir: “Onun ancak şöyle dediğini biliyorum: Deniz tarafındaki kısmı düşer” Sonra ikinci defa Lailahe illallahu vallahu ekber diyecekler ve şehrin diğer yakası da düşecektir. Sonra üçüncü defa Lailahe illallahu vallahu ekber dediklerinde kendileri için gedik açılacak ve buradan şehre girerek ganimetleri elde edeceklerdir. Ordu ganimetleri taksim etmekle meşgul oldukları sırada bir bağıran: “Muhakkak Deccal çıkmıştır” der. Bunun üzerine ordu her şeyi terk ederek geri döner.”(1)
Hadiste geçen “İshak oğullarından yetmişbin kişi o beldeyle savaşmadıkça” sözü biraz çelişkilidir. Çünkü Rumlar zaten İshak oğullarındandır. Onların soyu Iys b. İshak b. İbrahim(as)’dan gelmektedir. Peki öyleyse zaten İshak oğullarından olan Rumlar orayı nasıl fethetsin?
Kadı İyâd şöyle diyor: “Sahih-i Müslim’in bütün nüshalarında “İshak oğulları” şeklinde geçmektedir. Bazıları: “Esas olan “İsmail oğulları” şeklindedir ve hadisin anlamı ve akışı da bunu gösterir. Zira Rasulullah(sav) onlarla arapları kastetmiştir” demişlerdir.(2)
İbn Kesir şöyle diyor: “Bu hadis ahir zamanda Rumların müslüman olacaklarını gösterir. Belki de İstanbul onlardan bir grup tarafından fethedilecektir. Aynı buradaki hadiste olduğu gibi: İshak oğullarından yetmiş bin kişi o beldeyle savaşır.”
Müstevrid el-Kureyşî hadisinde geçen onların öğülmeleri bunu desteklemektedir: Müstevrid, Amr b.As(ra)’ın yanında şöyle dedi: “Ben Rasulullah(sav)’i şöyle derken işittim: “Kıyamet, Rumlar insanların en çoğu olduğu zaman kopar.” Amr ona: “Ne söylemekte olduğuna iyi bak” dedi. Müstevrid: “Ben Rasulullah (sav)’dan işittiğim şeyi söylüyorum” dedi. Amr: “Eğer sen bunu söylediysen, muhakkak onlarda şu dört haslet vardır: Onlar fitne anında insanların en akıllı ve usluları, musibetten sonra en hızlı sıhhat ve iyiliğe dönenleri, kaçtıktan sonra tekrar hucuma geçmeleri en yakın olanları, miskin, yetim ve güçsüzler için insanların en hayırlılarıdır. Beşincisi de çok güzel bir sıfattır:
Kralların zulmüne en çok engel olanlardır.”(3)
Bana göre, bir önceki Rumların çoğalması ve müslümanlarla savaşmaları bölümünde geçen Ebu Hureyre hadisi de bunu desteklemektedir. O hadiste Rumlar müslümanlara: “Bizimle, bizden esir olanlar arasını boşaltın da biz onlarla savaş edelim” demekte, bu teklif karşısında müslümanlar: “Hayır. Vallahi biz, sizlerle o kardeşlerimizin arasından çekilmeyiz” demektedirler. Burada Rumlar, müslümanlardan kendilerinden esir alınanları öldürmek istemektedirler. Çünkü onlar müslüman olmuşlardır. Müslümanlar ise bunu kabul etmekle birlikte onlardan müslüman olanların artık kendi kardeşleri olduklarını ve hiç birini onlara veremeyeceklerini bildirmektedirler. Böylece müslüman orduların çoğu da arap değil, kafirlerden esir alınanlar olacak.
Nevevî şöyle diyor: “Bu olay zamanımızda olmaktadır. Bugün Şam ve Mısır’da bulunan İslam ordularının çoğu devşirmelerden oluşmaktadır ve Allah’a şükür onlarda savaşlarda kafirleri esir almaktadırlar. Müslümanlar onları birkaç kerede aldı. Ama onlar bir savaşta binlerce kafiri esir almaktadırlar. Bu yüzden İslam’ın yayılması ve yüceliği için Allah’a hamdolsun”(“Müslim Nevevî Şerhi” (18/21))
Yine İstanbul’u fetheden ordunun İshak oğullarından olması, Rum ordusunun yaklaşık bir milyon kadar olacağını gösterir. Onlardan kimi savaşacak kimi de müslüman olacaktır. Müslüman olanlar İstanbul’u fetheden ordunun içine katılacaktır. En doğrusunu Allah bilir.
Savaş yapılmadan olacak olan İstanbul’un fethi şu ana kadar gerçekleşmemiştir. Çünkü, Tirmizî Enes b. Malik’ten şunu rivayet etmektedir: “İstanbul’un fethi kıyamete yakın olacaktır.”
Tirmizî daha sonra şöyle diyor: “Hocamız Mahmud b. Ğaylan şöyle demiştir: Bu hadis gariptir. İstanbul Rumların şehridir ve Deccal çıktığında fetholunacaktır. Oysa orası sahabe zamanında fethedilmiştir.”(Sünen-i Tirmizî, Fiten (6/498))
Doğrusu İstanbul sahabe zamanında fethedilmemiştir. Ancak Muaviye(ra) içlerinde Ebu Eyyub el-Ensârî’nin de bulunduğu bir orduyu oğlu Yezid komutasında orayı fethetmek için göndermiş ama fethedemeden geri dönmüşlerdir. Sonra Mesleme b. Abdulmelik İstanbul’u kuşatmış ama feth edememiştir. Fakat İstanbul’un içinde bir mescid yapılması konusunda Rumlarla anlaşma yapmıştır.(“el-Fiten ve’l-Melâhim” (1/62))
Türklerin İstanbul’u fethetmeleri ise silah kullanılarak olmuştur. Sonra şu an orası kafirlerin elinde sayılır. Rasulullah (sav)’ın haber verdiği gibi son olarak tekrar fethedilecektir.
Ahmed Şakir diyor ki: “Hadiste müjdesi geçen İstanbul’un fethi yakın gelecekte veya uzak zamanda olacak, bunu Allah bilir. Oranın gerçek fethi, müslümanların şu an uzaklaştıkları dinlerine tekrar döndüklerinde olacaktır. Bir önceki çağda Türklerin orayı fethetmiş olmasına gelince, bu ileride olacak olan büyük fethe öncülük etmektedir. Sonra orası şu an müslümanların elinden çıkmıştır. Nedeni Türkler orada yeni devlet kurup onun İslami bir devlet değilde lâik bir devlet olduğunu açıklamışlar, İslam düşmanı kafir devletlerle sözleşmeler imzalamışlar ve kendi çıkardıkları küfür kanunlarıyla hükmetmişlerdir. İnşallah, Rasulullah(sav)’ın müjdelediği islami fetih orada gerçekleşecektir.” (“Umdetu’t-Tefsir” Ahmed Şakir’in ihtisar ettiği İbn Kesir Tefsiri (2/256))
1 Müslim, Fiten (18/43,44-Nevevî Şerhi)
2 Müslim Nevevî Şerhi (18/43,44)
3 Müslim, Fiten (18/22-Nevevî Şerhi)