Birinci Bölüm: Allah’ın Rasülü’ne Aşık Olma
Hususunda
1-‘’E min tezekküri cîrânin bi zî selemin
Mezecte dem’an cerâ min mukletin bi demi’’
1- ‘’ Ey benim dertli gönlüm ; Selem ağaçlarının süslediği vadideki komşuları hatırladığın için mi , gözlerinin ak ve karasından akan yaşı kan ile karıştırmaktasın.’’
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hayri’l-halkı küllihimi
( Ayrıca , bu üç beyit geyik derisinden bir tirşe üzerine yazılır ve öğrenim ve ezberleme güçlüğü çeken bir kimsenin sağ kolunun pazusuna bağlanırsa çok kısa bir süre içerisinde zekası ve öğrendiğini bir daha asla unutmaz. Bu hususta ayrıca tecrübe edilmiştir. Bir kimse Kaside-i Bürde’ yi şartlarınauygun yerine getirerek cuma geceleri akşam ve yatsı ezanları arasında okursa iman selameti ve dünya ve ahiret mutluluğu ile şereflenir. Bu husus ta güvenilir şarihlerce tesbit ve nakledilmiştir.)
2- ‘’Em hebbetir rîhu min tilkâi kazımetin
Ve evmedal berku fiz zâlmai min idami ‘’
2-‘’Yahut Medine tarafından (Allah Rasulü’nün tatlı kokusunu
getirip sana koklatan)bir rüzgar estiği içinmi? (Böyle Allah Rasulü (s.a.v.)’
nün aşkı ve muhabbeti ile kendinden geçmiş olarak , kanlı yaşını tutamadan
ağlıyorsun. ) Yoksa Allah Rasulü’ nün çoğu zaman vakitlerini geçirdiği Medine
yakınındaki Izam dağından karanlık gecede çakan şimşek mi çakıp, Nübüvvet Nuru
seni mestetti de böyle ağlamana sebep oldu ? ’’
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hayri’l-halkı küllihimi
3- ‘’ Fe mâ li ayneke in kultekfüfâ hemetâ
Ve mâ li kalbike in kultestefik yehimi ’’
3-‘’(Ey gönül),iki gözüne ne olduki;onlara “kendinizi tutun
ağlamayın” dedikçe o iki göz daha çok kanlı yaş akıtıyorlar? Ve kalbine de ne
oldu ki ; “sakin ol, kendine gel” desen de o aldırmayıp ölçüsüz sevgisi,
hayranlığı ve delicesine aşk ve muhabbeti artıyor?’’
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hayri’l-halkı küllihimi
4- ‘’E yahsebüs sabbüennel hubbe münketimün
Mâ beyne münsecimin minhü ve mudtarimi’’
4-‘’Aşk ve muhabetten dolayı ağlayıp gözyaşı döken aşık,
muhabbetin ondan akan gözyaşı ve muhabbetten tutuşup alevlenen kalp arasında
gizli kalacağını mı zanneder?’’
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hayri’l-halkı küllihimi
5- ‘’Levlel hevâ lem türik dem’an alâ talelin
Ve lâ erıgte li zikril bâni vel alemi’’
5-‘’(Ey alemlerin sultanına aşık olan gönül! ) Niçin beyhude aşkını inkarda ısrar ediyorsun? Eğer sendeaşk ve muhabbet olmasaydı aşk ve muhabbet sebebiyle harabeye dönmüş yüzün ve vücudun üzerinde kanlı yaşdökmezdin. Ban denilen latif ağacı ve alem denilen Nur dağını hatırlayarak uykunu da terketmezdin.’’
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hayri’l-halkı küllihimi
6- ‘’Fe keyfe tünkirü hubben ba’de mâ şehidet
Bihî aleyke udûlüd dem’ı ves sekami ’’
6-‘’(Ey gönül) aşk ve muhabbeti nasıl inkar edebilirsin? (Görmüyor musun?) gözyaşın ve aşk hastalığın gibi iki adil şahit aleyhinde şahitlik etmekteler.’’
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hayri’l-halkı küllihimi
7- ‘’Ve esbetel vecdü hattay abratin vedanen
Mislel behâri alâ haddeyke ve’l- anemi ’’
7-‘’Gönlünde yanmakta olan aşk ateşi iki yanağının üzerinde biri kırmızı gül misali çizgiler çekmiş aşkını isbat etmektedir. Kırımızıgül, kanlı gözyaşının, sarıgül içinde yanan aşk ateşinin işaretleridir.Ey gönül! Yanağında böyle şahitlerin varken sen aşkını nasıl inkar edeceksin. ’’
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hayri’l-halkı küllihimi
8- ‘’Neam serâ tayfü men ehvâ fe errakanî
Vel hubbü ya’terizul lezzâti bil elemi ”
8-‘’Evet artık inkar etmem mümkün olmadığı için itiraf ediyorum ki ; aşk ve muhabbeti gönlümde yerleşen Allah Rasulü (s.a.v.)’nün hayali bana gece geldi ve beni uykusuz bıraktı. Çünkü muhabbet dünya lezzetlerini elemle defedip yok eder. ‘’
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hayri’l-halkı küllihimi
(Yine belirtildiği üzere bu kasidenin beş numaralı beyti islam harfleri ile ve birbirlerine bitiştirilmeden tek tek bir elma üzerine yazılır. Ve bu elma herhangi bir sebeple veya sebepsiz olarak bunalım içerisinde kıvranan bir kimseye yedirilirse o kimse yüve Allah’ın yardımı ile ve bu beytin ruhaniyeti hürmetine içine düştüğü bunalımdan kurtulur ve huzura kavuşur. )
9- “ Yâ lâimî fil hevel uzriyyi ma’ziratenMinnî ileyke
velev ensafte lem telümi ‘’
9-‘’Ey Uzre kabilesinin aşkına benzer.Muhabbete mübtela olduğum için beni levm edip kınayan kimse tarafımdan sana bir özür beyan edeyim ki; eğer insaf etseydin(buhaklı özürümün karşısında) beni ayıplamaz ve kınamazdın.’’
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hayri’l-halkı küllihimi
10- ‘’Adetke hâliye lâ sırrî bi müstetirin
Anil vüşâti ve lâ dâî bi müntahisimi ‘’
10- ‘’Artık halim sana ulaştı, durumumu biliyorsun, sırrım hasedçi ve gammaz kişilerden gizli olmadığı gibi derdim de kesilmiş olmayıp sonsuzdur.’’
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hayri’l-halkı küllihimi
11- ‘’Mahadtenin nusha lâkin lestü esmauhû
İnnel muhibbe ani’l uzzâli fî samemi ‘’
11- ‘’Ey aşk hususunda beni ayıplayan kimse gerçisen bana doğru ve samimi nasihatta bulundun fakat ben aşk ve muhabbet neşesiyle sarhoş olduğum için o nasihatı kabul etmedim, işitmedimde söylenenleri. Çünkü aşk kendisini ta’n edenlerinde, nasihatte bulunanlarında sözlerini işitmez.’’
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hayri’l-halkı küllihimi
12- ‘’İnnitte hemtü nasîhaş şeybi fî azelî
Veşşeybü eba’dü fî nushin anit tühemi’’
12- ‘’ Ey bana nasihatta bulunan nasihatını kabul etmeyişimden dolayı bana darılma.daha önce saçımın aklığının hal dili ile beni ayıplayan nasihatınıda töhmet sayıp kabul etmedim . Halbuki ihtiyarlık nasihat hususunda töhmetten en uzak kalan sadık bir uyarıcıdır.’’
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hayri’l-halkı küllihimi
(Hatalarından dolayı tevbe etmek istediği halde bazı zaaflarını bırakamayan kimse onikinci beyit olan yukarıdaki beyitten itibaren yirmibeşinci beyitekadarki ondört beyti Cuma günü Cuma namazından sonra bir cam kabın üzerine yazar veya yazdırırve bu kabıniçerisi gül suyu katılmış su ile doldurulup bu su aynı gün yatsı namazının vaktine kadar günah zaafı olan kimseye içirilirse kendisine zaafına karşı koyma ve ondan tevbe etme cesareti gelir. O kimsenin suyu içtiği günü bol ibadet zikir ve tevbe ile geçirmesi tavsiye edilir.)
İkinci Bölüm : Nefsin İsteklerinden
Men Edilmesi
13- ‘’Fe inne emmârati bis sûi metteazat
Min cehlihâ bi nezîriş şeybi vel herami.’’
13-‘’Gerçektende her zaman fenalık ve günah emreden nefsim koyu bir cahil olması nedeni ile ölümün yaklaştığını hatırlatan saç ağarması ve ihtiyarlığın korkutmasındanda nasihat alıp uyanmamış ve kendine gelememiştir.’’
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
14- ‘’Ve lâeaddet minel fî lil cemîli kırâ
Dayfin elemme bi re`sî ğayra muhteşemi.”
14- ‘’Her zaman kötülük emreden benim nefsim tevbe ve salih amel benzeri ölüm misafirinin yemeği durumundaki güzel hazırlık işinden hiçbir şey yapmadı. O misafirde çekinmeyerek ansızın kendisine tazim göstermeme fırsat vermeden gelip başıma kondu.’’
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
15- ‘’Lev küntü a’lemü ennî mâu vakkıruhû
Ketemtü sırran bedâlî minhü bil ketimi ’’
15-‘’Eğer ben nefsimin beni yeneceğini ve ihtiyarlıkta gelen misafirimi ağırlayamayacağımı bilseydim beni eleveren ak saçlılık ve ihtiyarlık sırlarımı keten denilen boya ile kapatır gizlerdim.’’
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
16- ‘’Men lî bi raddi cimâhin min ğâvayeti hâ,
Kemâ yüraddü cimâhül hayli bil lücümi.”
16-‘’Binicisini kendi istediği şekilde sevkeden azgın ve başı gemlenemeyen at gibi olan nefsi emmaremin azgın atların dizgin ve gemlerle döndürüldüğü gibi başına buyruk istediği gibi ve istediği tarafa giden nefis atımı salih ameller ve iyi huylar tarafına döndürmeyi benim için kim garanti edebilir.’’
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
17- ‘’Felâ terum bil meâsi kesre şehvetihâ,
İnnet taâme yukavvî şehveten nehimi.”
17- “Nefsi emmare ve onun isteklerinin günah ve kusurlaradevam ederek (doyurulup) kırılacağını ve yok olacağını umma , çünkü yemek obur ve aç gözlülerin isteklerini çoğaltır ve kuvvetlendirir. (Günaha devam etmekte aynen bunun gibidir. Günaha devam ettikçe nefsin ve şehvetin günah işleme isteğini kuvvetlendirmekten başka bir işe yaramaz.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
18- “Ven nefsü ket tıfli in tühmilhü şebbe alâ
Hubbir radâi ve in teftımhü yenfetımi.”
18- “Nefis ilk baştan süt emen çocuk gibidir. Onun kendi
haline bırakırsan süt emme isteği ve sevgisi gençleşip tazelenir. Onu sütten
kesip alıştırırsan o da emmeyi bırakıp kesilmiş olur.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
19- “ Fasrıf hevâha ve hâzir en tüvelli yehû
İnnel hevâ mâ tüvellâ yusım ev yusmi.”
19-“Ey nefsini terbiye etmek istek ve kararında olan kimse!
Onu isteklerinden vazgeçir ve sana hükmetmesinden sakın. Çünkü, nefsin
istekleri neyi hedefler ve hakim olursa onu ya helak veya rezil ve rüsvay
eyler.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
20- “Ve râıhâ vehiye fil a’mâli sâimetün
Ve in hiyestahletil mer’â fe lâ tesümi.”
20- “Nefsin ibadetle meşgul olup salih amel işlerken de onu
gözet ve kolla. Şayet yaylağını tatlı bulur, salih amelden zevklenir, kibir ve
ucbe düşerse; terki caiz bir amel ise onu yaylağında yayılmaktan alı koy ve
otlatma. Yani o ameli terk ederek ona hak ettiği cevabı ver.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
21- “Kem hassenet lezzeten lil mer’i kâtileten
Min haysü lem yedri ennes semme fid desemi.”
21-“Nefis, çok kere insana öldürücü olan leş eti, tatlı ve güzel göstermiştir. Şöyle ki yağlı lokma içerisinde olan zehiri insan anlayamamıştır.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
22- “Vahşed desâise min cûin ve min şebeın
Fe rubbe mahmesatin şerrun minet tühami.”
22- “ (Ey gönül!) Gerek açlık, gerekse tokluk desiselerinden
kork ve sakın. Ilımlı olmayı ve orta yolda bulunmayı bırakma. Özellikle de
açlığı ve susuzluğu mutlak ibadet sanma, nice açlık vardır ki, tokluktan daha
zararlıdır.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
23- “ Vestefriğid dem’a min aynin kadimteleet
Minel mehârimi velzem hımyeten nedemi.”
23- “Haramla dolmuş gözden yaşı boşalt ve pişmanlık perhizine yapış.”
( Bu beytin, 119 (yüz on dokuz ) defa okuyan kimsenin ZİHİN AÇIKLIĞI için çok önemli bir iksir olduğu, en zekasız bir kimsenin bile bundan sonra bir okuyuş veya dinleyişte istenilen bilgiyi ve ibareyi ezberleyebileceği ve bir daha unutmayacağı defalarca denenmiş ve görülmüştür.)
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
24- “Ve hâlifin nefse veş şeytane va’sihimâ
Ve in hümâ mehadâken nusha fettehimi.”
24- “(Ey gönül!) Nefis ve şeytana uyma ve ikisine de karşı
gel. Eğer nefis ile şeytan sana sözederlerse sözlerini düşman sözleri olarak
bil, yorumla.(Sakın ha onların öğütlerine güveneyim deme ve asla kabul etme!)”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
(Bu beyiti vird haline getirip devam eden kimseyi YÜCE ALLAH
NEFİS VE ŞEYTANIN ŞERRİNDEN KORUR.)
25- “Ve lâ tütı’minhümâ hasmen ve lâ hakemen
Fe ente ta’rifü keydel hasmı vel hakemi”
25- “(Ey insan!)Nefis ve şeytandan gerek hasım olarak, gerek
hakem olarak gelen telkin ve iç dürtülerine uyayım deme. Çünkü sen hasmının ve
hakeminin hilelerini bilirsin.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
26- “Estağfirullâhe min kavlin bi lâ amelin
Lekad nesebtü bihî neslen li zî ukumi.”
26- “Amelsiz olan boş ve kuru sözlerden dolayı Yüce
Allah’tan af ve mağfiret dilerim. Muhakkak ben amele yakın olmayan faydasız söz
söylemekle nesil isnat ve isbat etmiş gibi oldum.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
27- “Emartükel hayra lâkin me’temartü bihî
Ve mestekamtü fe mâ kavlî lekestekımi”
27- “Sana hayrı emrettim, fakat ben onu yapmadım ve söz ile
icraatı birleştirip dürüst olmadım. Şu halde sana “İstikamet üzere ol” (Yani
dosdoğru ol) sözümün faydası nedir?”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
28- “Ve lâ tezevettü kablel mevti nâfileten
Ve lem üsalli sivâ fardın ve lem esumi”
28- “Ölüm gelmeden önce nafile ibadetlerden bir azık
hazırlayamadım ve farzlardan başka namaz kılamadım, oruç tutamadım.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
Üçüncü Bölüm: Rasullullah(sav)
Efendimize Övgü Hakkında
29- “Zalemtü sünnete men ahyaz zalâme ilâ
Enişteket kademâhüd durra min veremi”
29- “Karanlık gecelerde uzun süre kıyamda durmak sebebiyle
ayakları şişerek dayanamayacak hale gelinceye kadar ihya eden (ibadetle
geçiren) alemlerin övünç kaynağı Rasulü zişan’ın sünnetine onu terk ederek
zulmettim.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
(ERKEN KALKMAK İÇİN ;
İbrahim Bâcûrî (k.s.) Hazretleri diyor ki; 29. Beyitten
itibaren 33. Beyte kadar ki bu beş beyiti, çok uykusu olup sabahları erkenden
kalkma zorluğu çeken ve yaptığı ibadetlerden zevk alamayan, dünya sevgisini
gönlünden bir türlü atamayan kimse bir kağıt üzerine yazıp veya yazdırıp
yastığının altına koyar ve o yastık üzerine başını koyup uyursa bütün bu
sıkıntılardan kurtulur.)
(Yukarıda bahsi geçen beş beyitin bir şey üzerine yazılıp
uykusuna çok düşkün bir kimse başının üzerine asılması, o kişinin uykusunun
normale dönmesine ve sabahları erken uyanıp erkenden ibadetlerine ve işinin
başına dönmesine yetmektedir.)
30- “Ve şedde min seğabin ahşâ ehu ve tavâ
Tahtel hıcârati keşhan mütrafel edimi”
30- “O Allah Rasulü (s.a.v.) açlıktan dolayı karnına taş
bağladı ve yanlarındaki Mübarek cildini taş altında toplayıp büktü.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
31- “Ve râvedethül cibâlüş şümmü min zehebin
An nefsihî fe erâhâ eyyemâ şememi”
31- “Altından olan yüksek dağlar, onun varlığından
şereflenmek ve değer görmek için Allah’ın Rasulüne gelip giderek kıymetli
madenlerini arz eylediler. Fakat O Allah Rasulü onlara rağbet etmemekle daha
yücelik gösterdi.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
32- “Ve ekkedet zühdetû fîhâ darûratühû
İnned dârurate lâ ta’dü alel ısami”
32- “Rasulullah (s.a.v.)’in zahirde ihtiyaç içerisinde
bulunması O’nun altından dağları reddetmesini kuvvetlendirip zühd ve takvasını
takviye etti. Çünkü ihtiyaçlar, Peygamberlere mahsus sıfatlardan “İsmet” ve
“İstikamete” galebe edemez.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
33- “Ve keyfe ted’û iled dünya darûratü men
Levlâhü lem tahrucid dünyâ minel ademi”
33- “Bilinen dünyalıklar, Alemlerin Sultanı olan Allah
Rasulü’nü dünya ve dünyalıklara meyil ve nuhabbete nasıl çağırır? O olmasaydı
dünya yokluktan çıkıp var olmayacaktı.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
34- “Muhammedün seyyidül kevneyni ves sekaleyni
Vel ferîkayni min urbin ve min acemi”
34- “Allah Rasulü Muhammed Aleyhisselam dünya ve ahiretin,
ins ve cinnin, Arap ve Acemden oluşan iki fırkanın ve bütün varlıkların Seyyidi
ve Efendisidir.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
35- “Nebiyyünel âmirun nâhî felâ ehadün
Eberra fî kavli lâ minhü ve lâ neami”
35- “Allah’ın Rasulü (s.a.v.) iyilikleri emir ve tavsiye
edici, fenalıklardan da yasaklayıcı ve sakındırıcıdır. Evet ve hayır gibi emir
ve yasakları bildirmekte ondan daha doğru ve gerçekçi kimse yoktur.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
36- “Hüvel Habîbüllezi türca şefâatühû
Li külli hevlin minel ehvâli muktehımi”
36- “O Allah’ın Rasulü, Yüce Allah’ın öyle bir sevgilisidir
ki, hücum ve ihata eden her bir korku için O’nun şefaatı umulur.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hayri’l-halkı küllihimi
37- “Deâ ilellâhi fel müstemsikûne bihî
Müstemsikûne bi hablin ğayra münfesimi”
37- “O Allah’ın Rasulü (s.a.v.) insanları Yüce Allah’ın
dinine davet eylemiştir. Onun dinine sarılanlar, kopmayan sağlam bir ipe
yapışmışlardır.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hayri’l-halkı küllihimi
38- “Fâkan nebiyyîne fî halkın ve fî hulükın
Ve lem yüdânuhü fî ılmin ve lâ kerâmi”
38- “Bütün insanların ve cinnilerin Efendisi ve ulusu olan
Hazreti Muhammed (s.a.v.) gerek şekil ve fiziki gürünüm gibi yaratılış ve
gerekse ahlâki ve ruhi hususlarda diğer peygamberlerin tamamından üstündür.
Diğer peygamberler, ilim ve keremde ona yaklaşamadılar.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hayri’l-halkı küllihimi
39- “Ve küllühüm min Râsulillâhi mütemisün
Ğarfen minel bahri ev raşfen mined diyemi.”
39- “Peygamberlerin hepsi, Allah Rasulü’nün dergahında bir
avuç, yahut hikmet ve fazilet yağmurlarından bir yudum su istemektedirler.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hayri’l-halkı küllihimi
40- “Ve vâkıfûne ledeyhi ınde haddihim
Min nuktatil ılmi ev min şekletil hikemi”
40- “Bütün peygamberler had ve merhametleri mevkinde durmuş
(ve onun ilminden almışlardır ve bu aldıkları ise) onun ilminden bir nokta ve
hikmetlerinden bir çizgiden ibarettir.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hayri’l-halkı küllihimi
41- “Fe hüvellezi temme ma’nâhü ve sûratühû
Sümmestafâhü habîben bâriün nesemi”
41- “O Allah Rasulü öyle bir zattır ki, içi ve dışı ile
(maddesiyle ve manasıyla fizik görünümü ve manevi hayatıyla ) tam ve en
mükemmel şekilde yaratılmış ve her şeyi yoktan var eden Yüce Rabbimiz O’nu
Habibi olarak seçmiştir.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
42- “Münezzehün an şerîkin fî mehâsinihî
Fe cevherul husni fîhi ğayru münkasimi”
42- “Allah’ın Rasulü bütün güzelliklerden benzersizdir.
Ondaki güzellik cevheri taksim olunmamış tam ve mükemmel bulunup hiçbir kimseye
ondan nasip verilmemiştir.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
43- “Da’meddeathün nasârâ fî nebiyyihim
Vahküm bi mâ şi’te medhan fîhi vahtekemi”
43- “Hıristiyanların, kendi peygamberleri hakkında iddia
ettikleri ilâhlık yakıştırmasını bırak da, bundan başka istediğin sıfatla Allah
Rasulü’nü öv, hâkımâne hükümlerini ver. (Hangi sıfatlarla onu översen öv,
yinede fazla bir şey söylemiş olmazsın.)”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
44- “ Vensüb ilâ zâtihâ mâ şi’te min şerafin
Vensüb ilâ kadrihî mâ şi’te min ızami’’
44- ‘’O Allah Rasulü’nün mübarek zâtına,şereften şandan
dilediğin vasıfları ve övgüleri yakıştır ve yüce derecesine büyüklükten
dilediğin mertebeyi nispet eyle.O’nu övebildiğin kadar öv.Yinede haddi aşmış
olmazsın.’’
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
45- ‘’ Fe inne fadle Rasûlillâhi leyselehû
Haddün fe yu’ribe anhü nâtıkun bi femi’’
45- ‘’Yüce Allah’ın sevgili Rasulü Muhammed Mustafa (sav)’in faziletlerine sınır ve son yoktur ki konuşan ağız O’nun kemalat ve faziletlerini tarif edebilsin’’
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
46- ‘’Lev nâsabet kadrahû âyâtühü ızâmen
Ahyesmühû hıyne yüd’a dâriser rimemi.”
46-“Allah Rasulü’nün mucizeleri büyüklük bakımından Kadrü kıymetine uygun mertebede olsaydı , onun tertemiz adı anıldığın da tamamen çürümüş kemikleri diriltirdi.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ Habibik hayri’l –halkı küllihimi.
47-‘’Lem yemtahınnâ bî mâ ta’yel ukûlü bihi
Hırsan aleynâ fe lem nerteb velem nehimi .”
47- “Peygamber efendimiz Aleyhisselâm, bizim hidâyet üzere bulunmamıza çok istekli olduğundan , akılların aciz ve hayretler içerisinde kalacağı zorluk teklifi ile bizi imtahan etmedi. Bizler de onun hak peygamber olduğunda asla şüphe etmedik ve o’na uymakta tereddüt göstermedik.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebeddâ
Alâ habibike hayril – halkı küllihimi .
48- “A’yel verâ fehüm ma’nâhü leyse yürâ
Lil kurbi vel bu’di minhü gayrü münfahımi,”
48- “Bütün yaratılmışlar O’nun manevi kemâlatını anlatmaktan
âcizdir. Gerek yakınında ,gerekse uzağında bulunanlarda, O’nun manevi değeri
idrak hususunda âcizlikten başka bir şey görülmez.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l –halkı küllihimi
49- “Keş şemsi tazheru lil ayneyni min buudin .
Sağîret ve tükillüt tarfe min ümemi.”
49- “ Allah Rasulü’nün hakikati güneş gibidir ki uzattan göze küçük görünür , yakından bakınca ise gözü kamaştırır .Dolayısı ile yakından da uzaktan da O’nun hakikatını yani gerçek yüzünü tam idrak etmek mümkün olamaz.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi.
50-“ Fe keyfe yüdrikü fid dünya hakîketehû
Kavmün niyâmün tesellev anhibül hulumû’’
50- “Uyku halinde bulunup da O’nu rüyada görmekleteselli olup bununla yetinen bir kavim , dünyada Allah Rasulü’nün hakikatini nasıl idrak edip kavrayabilir
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi.
51- “Fe mebleğul ılmi fîhi ennehû beşerun
Ve ennehû hayru halkıllâhi küllihimi”
51- “O Allah’ ın Rasulü hakkında yaratılanların bilgilerinin ulaştığı son nokta, O’ nun muhakkak bir insan olduğu ve yüce Allah’ın yarattığı bütün varlıkların hayırlısı bulunduğu hakikatıdır.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi.
52-“Ve küllü âyin eter rusülül kirâmü bihâ
Fe innemet tesalet min nûrihî bihimi.”
52-“Allah Rasulü’nün dışında kalan diğer bilimum peygamberlerin getirip gösterdikleri mucizeler, sadece Allah’ın Rasulü’nün mübarek nurundan onlara ulaşmıştır.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi.
53-“Fe innehû şemsü fadlin hüm kevâkibühâ
Yuzhime envârahâ lin nâsi fiz zulemi”
53-“Muhakkak ki Hazret-i Muhammed Aleyhisselâm bir fazilet güneşi, diğer peygamberler ise karanlıkta insanlara O güneşin ışığını aksettiren yıldızlardır.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi.
54-“Ekrim bi halkı nebiyyin zânehû hulükun
Bil husni müştemilin bil bişri müttesimi”
54- “Yüce Allah, O sevgili Habîbi’nin yaratılışını ne ulvi
bir ikramla vücuda getirmiştir! Güzellikle bezenmiş güler yüzlülükle
nişanlanmış ve böylece çok yüksek olan güzel ahlâk ve ebedi tertemiz olan zâtı
varlığını süslemiştir.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi.
55- “Kez zehri fî terafin vel bedri fî şerâfin
Vel bahri fî keremin ved dehri fî himemi”
55- “O Peygamber-i Zişan Efendimiz yumuşak huyluluk ve nezâkette çiçek gibi, şan ve şerefte ayın ondördü gibi , kerem ve cömertlikte denizler kadar himmetlerinde ise zaman gibidir.(Sonsuz derecede himmet sahibidir.)”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi.
56- “Ke ennehû ve hüve ferdün fî celâletihî
Fî askerin hıyne telkâhü ve fî haşemi”
56- “O Allah Rasulü her zaman celâlet ve heybette bulunduğundan , şayet yalnız halinde onunla karşılaşacak olsan, O’nu sanki muazzam bir asker birliği arasında ve bir alay hizmetkarlar içinde
sanırdın.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi.
57- “Keennemel lü’lüül meknûnü fî sadefin
Min ma’denî mantıkın minhü ve mübtesemin”
57- “Sedef içerisinde korunmakta olan inci , adeta Peygamber Efendimiz’in mübarek sözleri ve
tebessümünün madenindendir.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi.
58- “Lâ tıybe ya’dilü türben dumme a’zamehû
Tûbâ li münteşikin minhü ve mültesimi”
58- “Peygamber Efendimiz ’ in mübarek kemiklerini kaplıyan toprağa muadil hiçbir güzel koku yoktur. Ne mutlu o toprağı koklayana ve öpene!.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi.
59- “Ebâne mevliduhû an tıybi unsurihî
Yâ tıybe mübtedein minhü ve muhtetemi”
59- “Allah Rasulü’nün mayasının pak olması sebebiyle yüce
Allah duğuşu sırasında O’na birçok harika göstermiştir.Ey akıl sahibleri! O
Nebiyyi Zişan’ın hayatının ilk anından son demine kadar ki iyiliğe ve
temizliğine dikkatle bakın ki,gerçeği görebilesiniz”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi.
60- “Yevmün teferrase fîhil fürsü ennehümü
Kad ünzirû bi hulûlil bü’si ven nikami”
60- “Rasulü Ekrem Efendimizi’in dünyaya geldiği gün öyle
muazzam bir gündür ki, kendilerini kuşatacak gam,keder v.b. azab ve
sıkıntıların gelmesiyle korkutulduklarını gördükleri bazı olaylar sebebiyle
akıllarını çalıştırıp o günün önemini anladılar.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi.
61-“Ve bâte iyvânü kisrâ ve hüve münsadiun
Ke şemli eshâbi kisrâ ğayrâ mülteimi”
61- “Allah Rasulü’nün doğduğu gün, Kisrâ’nın bir daha
toplanmaz dost ve askerleri dağıldığı gibi İran hükümdarı da sarayı yıkılmış
olduğu halde geceledi”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi.
62- “Ven nâru hâmidatül enfâsi min esefin
Aleyhi ven nehru sâhil ayni ves sedemi”
62- “Allah Rasulü’nün dünyaya gelmesi ve Kisrâ’nın sarayının
yıkılmasının verdiği üzüntü üzerine ateşperestlerin yaktıkları ateş, nefesini
kesip sönmüş ve faydalandıkları Fırat Nehri’de hüzün ve nedâmetinden mecrasını
unutmuştur.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi.
63- “Ve sâe sâvete en ğadat bu hayratühâ
Ve rüdde vâridühâ bil ğayzı hıyne zamî.”
63- “Sava gölünün yere batması ile suyunun kuruması Sava
şehri halkını ümidsiz ve kederli bıraktı;göle gitmiş olanlar susuz, öfkeli ve
hiddetli bir şekilde ümidsiz olarak dönmüş oldular.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi.
64- “Ke enne bin nâri mâ bil mâ min belelin
Huznen ve bil mâi mâ bin nâri min darami”
64- “Hüznünden ve gamından öyle bir hal meydana gelmiş ve
ateş öyle bir sönmüştü ki, ateşte adeta suda bulunan rutubetten eser vardı.Ve
su öyle kurumuştu ki sanki suda, ateşte bulunan hararetten eser vardı.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi.
65- “Vel cinnü tehtifü vel envârü sâtıatün
Vel hakku yazheru min ma’nen ve min kelimi”
65- “Allah Rasulü’nün doğduğu gece cin tayfaları görünmeden
Efendimiz’in dünyaya teşrifini müjdeleyen sesler çıkarıyor, Rasulullah’ın
nurları alemi aydınlatıyor ve O’nun Peygamber olarak geliş hakikati manen ve
lafzan açığa çıkıyordu.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi.
66- “Amû ve sammû fe ılânül beşâiri lem
Tüsma ve bârikatül inzâri lem t’üşemi”
66- “Müşrikler, putperestler ve kafirler kör ve sağır
hükmünde oldular da Allah Resulü’nün geldiği müjdesinin ilânı onlarca
işitilmedi ve tehdit şimşekleri onlarca görülmedi.
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi.
67- “Min bâ’di mâ ahberal akvame kâhinühüm
Bi enne dînehümül mu’vecce lem ye kumi”
67-“O müşrik, kafir ve putperest kavimlerin gaybden haber
verdiklerini iddia eden kâhinleri, eğri,bozuk ve değiştirilmiş dinlerinin
katiyyen devam edemeyeceğini haber verdikleri halde onlar yinede inkara devam
ettiler.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
68-“Ve ba’de mâ âyenû fil üfki min şühübin
Münkaddaten Vefka mâ fil erdı min sanemi”
68- “Ve Efendimiz’in doğduğu gece ufukta şeytanların üzerine
yıldızların atılmasını ve buna uyumlu şekilde gene o gece yeryüzünde bulunan
putların yüzleri ezerine yıkılıp düştüklerini gördükleri hâlde yine o kafir ve
putperestler sapıklık üzere kalıp hakikati görmediler.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
69-“Hatta ğadâ antarîkıl vahyi münhezimi
Mineş şeyâtıyni yakfâ isrâ münhezimi”
69- “Hatta şeytanlar vahiy yolu olan semadan öyle hezimete uğramış olarak gitti ki, şeytanlardan kaçan biri şaşırıp gideceği yeri bilemediğinden kaçan bir şeytanın izine tabi olmuştur.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
70- “Ke ennehum heraben ebtâlü ebrehetin
Ev askerun bil hasâ râhateyhi rumî”
70- “Şeytanlar semâdan öyle kaçtılar ki , güya onlar
Ebrehe’nin kahramanları!!!Kaçarken gösterdikleri sürat ve
telaş Allah Rasulü’nün iki avucundan atılan çakıl taşlarından perişan olup
kaçan müşrik askerlerinin haline benziyordu. Onlarda kaçarak semayı
terkettiler.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
71- “Nebzen bihî bâ’de tesbîhin bi batnihimâ
Nebzel müsebbihi min ahşâi mültekımi”
71- “Peygamber Efendimiz’in iki avucu içine aldığı taşlar
tesbih ettikten sonra öyle bir atıldı ki, bu atılış tesbih edici Yunus
aleyhisselâm’ın onu yutan balığın karnından atıldığı gibi oldu.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
72- “Câet li da’vetihil eşcâru sâcideten
Temşî ileyhi alâ sâkın bi lâ kademi”
72- “Ağaçlar O Allah Rasulü’ne boyun eğerek ayaksız, kök ve dallarının üzerinde yürüyüp davetine geldiler.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
73- “Ke ennemâ setarat setran limâ ketebet
Fürûuhâ min bedîil hattı fil lekami”
73- “Allah Rasulü’nün huzuruna gelirken, ağaçların kökleri
ve dallarının yol üzerinde yazdığı gayet güzel ve garip yazıyı süslemek için
sanki düzgün çizgi ve satır çizmiş idi.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
74- “Mislül ğamâmeti ennâ sâra sâiraten
Tekıyhi harra vatıysin lil hecîri hamî”
74- “O Allah Rasulü’nün huzuruna gelen ağaçlar, Allah’ın Rasulü
nereye gitse ayrılmayıp onunla giden ve günün ortasında kızgın fırın gibi olan
güneşin sıcaklığından onu koruyan bulut gibidir.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
75- “Aksemtü bil kameril münşakkı inne lehû
Min kalbihî nisbeten mebrûratel kasemi”
75- “Allah’ın Rasulü’nün işaretiyle yarılıp iki parça olan
ayın Rabbına gerçek ve doğru yemin ile yemin ederim ki, o ayın melekler
tarafından yarılmış olan Allah Rasulü’nün kalbine benzeyişi ve münasebeti
vardır.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
76- “Ve mâ havel ğâru min hayrin ve min keramin
Ve küllü tarfin minel küffâri anhü amî”
76-“Allah Rasulü’nün mucizelerinden şunu hatırla ki, en
güzel ahlâka sahip olan Rasulü Ekrem Efendimiz’i ve O’nun arkadaşı, kerem
sahibi Hazret-i Ebu Bekr’i (r.a) mağara bir araya getirmiş ve kafrlerden
hepsinin gözleri kör olup, mağaranın sakladığı o iki zatı görmemişlerdir.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
77- “Fes sıdkı fil ğari ves sıddîku lem yerimâ
Ve hüm yekûlûne mâ bil ğâri min erimi”
77- “Bütün davasında gerçek özelliklerinde pırıl pırıl
Rasulü Ekrem Efendimiz Ebû Bekr’i Sıddık ile beraber mağarada birbirlerinden
ayrılmadıkları halde düşmanları onları göremediler.Ve -Bu mağarada kimseler
yok- dediler.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
78- “Zannül hamâme ve zannül ankebûte alâ
Hayril beriyyeti lem tensüc ve lem tehumi”
78- “Kafirler, güvercinlerin kısa zamanda kainatın efendisi
Hz.Muhammed Aleyhisselam’ın bulunduğu mağara üzerine yuva ve yumurta yapıp
dolaşmayacağını sandıkları gibi, örümceğinde az zamanda mağara üzerine ağ
öremeyeceğini sandılar”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
79- “Vikâyetullâhi ağnet an müdâafetin
Mined dürûı ve an âlin minel ütumi”
79- “Yüce Allah’ın sevgili Habibi’ni ve mağara dostu Hz.Ebu
Bekir’i vikâye etmesi, kat kat zırhlardan ve yüksek kalelerden onları müstağni
kılmış ve başka korunma şekline ihtiyaç bırakmamıştır.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
80- “Mâ sâmaniyed dehru daymen vestecartü bihî
İllâ ve niltü civâran minhü lem yüdami”
80- “Zamanın bana zulmetmesiyle O Allah Resulü’nün kuvvetli
himayesine yaptığım ilticalarımda nail olmadığım iltica vuku bulmamıştır.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
81- “Ve leltemestü ğıned dârayni min yedihî
İllestelemtün nedâ min hayri müstelemi”
81- “Kendisinden iyilik görülenlerin en hayırlısı Allah
Rasulü’nün elinden, dünya ve âhiret zenginliğini her ne zaman istemiş isem,
O’ndan in’am ve ihsan almadığım istediğimi bulamadığım vaki değildir.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
82-“ Lâ tünkirul vahye min rü’yahü inne
lehû kalben izâ nâmetil aynâni lem yenemi”
82- “O Allah’ın Rasulü’ne rüyasında gelen vahyi, rüyada
geldiğinden dolayı sakın inkar etme.O’nun öyle bir uyanık kalbi vardır ki,
gözleri uyuduğu zaman O’nun kalbi yine uyanıktı ve etrafında olup bitenleri
görür ve duyardı.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
83- “Fe zâke hıyne bülûğun min nübüvvetihî
Fe leyse yünkeru fîhi hâlü muhtelemi”
83- “O rüyada meydana gelen vahiy Efendimiz’in nübüvvet
mertebelerine ulaştığı zamanda idi.O durumda rüya gören hali inkar olunamaz.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
84- “Tebârekallâhü mâ vahyün bi müktesebin
Ve lâ nebiyyün alâ ğaybin bi müttehimi”
84- “Yüce Allah’ın şanı ne büyüktür ki, vahiy hiçbir nebi
için çalışmakla kazanılmamış, elde edilmemiştir.Gayp ile töhmetlenen, yani
gaybtan haber verişlerinde yanılma ve hatası görülen hiçbir peygamber yoktur.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
85- “Kem ebraet vasaben bil lemsi râhatühû
Ve atlakat eriben min ribkatil limemi”
85- “Allah Rasulü çok kerre mübârek avucunu sadece hastaya sürmekle
onu şifaya kavuşturmuş ve çok kerrede dertli ve muhtaçları cinnet hastalığından
kurtarmıştır.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
86- “Ve Ahyetis seneteş şehbae da’vetühû
Hattâ haket ğurraten fil a’surid dühümi”
86- “Allah’ın Rasulü’nün duası kurak ve kıtlık senesini öyle
ihya ettiki , o sene, diğer zamanlar içinde kara atın alnındaki beyaz nişana
benzer en parlak sene oldu.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
87- “Bi ârıdın câde evhıltel bitâha bihâ
Seyben minel yemmi ev seylen minet arimi”
87- “Efendimiz (s.a.v)’in duâsının kıtlık senesini ihya
etmesi bir bulutun cömertçe bol yağmur yağdırması sebebiyle olmuştur.Bulut o
dereceye kadar yağmur döktü ki, sen görseydin, geniş vadileri denizden kanallar
yahut taşmakla Sebe’ beldesini harad eden Arim vadisinin seli sanırdın.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
88- “Da’nî ve vasfî âyâtin lehû zaherât
Zuhûra nâril gırâ leylen alâ alemi”
88- “Allah’ın Rasulü’nün, gece yüksek dağlar üzerinde
parlayıp her taraftan görülen ziyafet ateşi gibi aşikâr olan mucizelerini tarif
ve vasfetmem için engel olma, beni halime bırak.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
89- “Feddürrü yezdâdü husnen ve hüve müntezamün
Ve leyse yenkusu kadran ğayra müntezami”
89- “İnci muntazam olarak dizilmiş olursa güzelliği artar.
Fakat haddi zatında kıymetli olduğundan, gayri muntazam olmakla da kadrü
kıymeti eksilmez”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
90- “Fe mâ tetâvele âmâlül medîhi ilâ
Mâ fîhi min keramil ahlâkı veş şiyemi”
90- “Allah’ın Rasulü’nü öven kimsenin, arzu ve emelinin,
bütün güzel huylardan ve makbül adetlerden temayüz etmiş
bulunan ve o zatı tam olarak anlatmaya uzanmasında ne fayda vardır ki, O’nu
hakkıyla zaten övmek mümkün değildir.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
91- “Ayâtü hakkın miner Rahmâni muhdesetün
Kadîmetün sıfatül mavsûfi bil kıdemi”
91- “Allah’ın Resulü’nün mucizelerinden biri ve hatta en
büyüğü, Rahman olan yüce Allah tarafından gönderilen hak ayetlerdir ki, lafız
ve nuzülü itibariyle muhdes, mana itibariyle kadîmdir.Bu kıdem sıfatı ‘Kadîm’
sıfatıyla mavsuf olan yüce Allah’ın sıfatıdır.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
92- “Lemm takterin bi zemânin ve hiye tuhbiruna
Anil meâdi ve an âdin ve an iremi”
92- “Kur’an-ı Kerim’in manaları bize öldükten sonra
dirilmekten, gelip geçmiş olan Ad kavminden ve İrem’den haber veriyor ki, bu
haliyle bir zamana mukarin ve mahsus değildir.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
93- “Dâmet ledeynâ fe fâkat külle mu’cizetin
Minen nebiyyîne iz câet ve lem tedümi”
93- “Kur’an-ı Kerim kıyamete kadar tahrif olunmadan bizim
yanımızda daima mahfuz bulunmakla diğer peygamberlerin bütün mucizelerinden
üstün olmuştur.Çünkü o peygamberlerle gelen mucizeler, zamanlarına mahsus kalıp
daimi olmamıştır.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
94- “Muhâkkemetün fe mâ yübkıyne min şühebin
Li zî şikâkın ve lâ yebğıyne min hâkemi”
94- “Kur’an-ı Kerim ayetlerinin hükümleri muhalif ve muarız
olanlara şüphe bırakmayacak derecede kat’i ve bâkidir ve başka bir hakem ve
delil aramayada muhtaç değildir.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
95- “Mâ hûribet katta illâ âde min harabin
A’del eâdî ileyhâ mülkıyes selemi”
95- “Kur’an-ı Kerim ayetlerine karşı katiyyen muaheze ve
muaraza olunmamıştır ki, neticede düşmanların en şiddetlileri dahi teslimiyet
ve inkıyad göstererek acziyyetlerinden dolayı davalarından dönmüş olmasınlar.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
96- “Raddet belâğatühâ da’vâ muârıdıhâ
Raddel ğayûri yedel cânî anil hurami”
96- “Kur’an-ı Kerim’in feahat ve belagatı, muarrızının
davasını, iffet sahibi olan erkeğin ailelerine uzanan cani eli men edişi gibi
reddetmiştir.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
97- “Le hâ meânin ke mevcil bahri fî mededin
Ve fevka cevherihî fil husni vel kıyemi”
97- “Kur’an-ı Kerim ayetlerinin birbirini takviye hususunda
deniz dalgaları gibi olan anlamları vardır.Ve hatta Kur’an’ın anlamları
güzellik, kıymet ve değerde inci, elmas gibi deniz cevherinin üzerindedir.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
98- “Fe lâ tüaddü ve lâ tuhsâ acâibühâ
Ve lâ tüsâmü alel iksâri bis seemi”
98- “Kur’an-ı Kerim’in eşsizliği sayılmaz ve hesaba gelmez.
Zapt ve kayda edilmez ve aynı zamanda çok tekrar edilip okınmakla usanç vermez
ve bu yüzden terk edilmez.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
99- “Karrat, bihâ, aynü, kârîhâ, fe, kultü, lehû
Le kad zaferte bi hablillâhi fa’tesımi”
99- “Kur’an-ı Kerim okuyanın gözleri onun ayetleriyle
nurlandı. Ona -muhakkak sen en sağlam tutanak olan Allah kelamı ile muzaffer
oldun. Artık bırakmayıp ona sımsıkı yapış- dedim.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
100- “İn tetlühâ hıyfeten min harri nâri lezâ
Etfâ’te harrâ lezâ min virdiheş şiyemi”
100- “Eğer Kur’an-ı Kerim’in ayetlerini cehennemin şiddetli
ateşinden korktuğundan dolayı okursan, okuduğun Kur’an’ın soğuk suyundan yardım
görüp cehennem ateşini söndürürsün.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habibike hayri’l halkı küllihimi
101-“Ke ennehel havzu tebyazzul vücûhü bihî
Minel usâtı ve kad câühû kel humemi.”
101-“Kur’anı Kerim’in ayetleri,Kevser Havzı gibidir.Şöyle
ki: Mahşer de simsiyah kömür gibi gelen asilerin yüzleri o Kevser Havzı ile
beyazlaşıp parladığı gibi, Kur’an-ı Kerim de onu okuyana şefaatçı olur ve
yüzünü nûrlandırıp parlatır.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ Habibike hayr’il-halkı küllihimi.
102-“Ve kes sırâtı ve kel mîzâni ma’dileten
Fel kıstu min ğayrihâ Gin nâsilen yekumi.”
102-“Kur’an-ı Kerim ayetleri,doğruluk ve düzgünlükten
bakımından Sırat-ı Müstakim gibi adalet bakımından da hassas bir terazi
gibidir. İnsanlar arasında o Kur’an ayetlerinden başka hiçbir adalet kaim ve
baki olamaz ve tahakkuk edemez.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ Habibike hayr’il-halkı küllihimi
103-“Lâ’ta’ceben li hasûdin râha yünkiruha
Tecâhülen ve hüve aynül hâzikıl fehimi.”
103-“Ey inanan insan ! Kur’an-ı Kerim’i iyi ve maharetle
anladığı halde ,bilmezlikten ve anlamazlıktan gelerek Onu inkar edip giden
hasedçinin bu haline sakın şaşma(Ona inanmak,çok üstün bir meziyettir).”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ Habîbike hayr’il-halkı küllihimi.
104-“Kad tünkirul aynü dav’eş şemsinin ramedin
Ve yünkirul femü ta’mel mâi min sekami.”
104-“Göz hastalıktan dolayı bazen güneşin ışığını inkâr edip
görmez ve ağız da hastalıktan dolayı suyun tadını inkar edip anlamaz.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
105-“Yâ hayra men yemmemel,âfûne ,sahâtehû
Sa’yen ve fevka mütûnil eynükir rusümi.”
105-“Ey gerek süratle yürüyerek ve gerek süratle yürüdüğü
için iz bırakan develerin üzerinde olarak gelen muhtaçların ve hizmetine koşan
taliblerin,evinin etrafı ve kapısının önüne iltica ettikleri kimselerin
hayırlısı olan(Allah Rasulü !)”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
106-“Ve men hüvel âyetül kübrâli mu’tebirin
Ve men hüven nı’metül uzmâli muğtenimi.”
106-“Ve ey karini, kıymetini bilen, Sana itibar edenler
için, Yüce Allah’ın kudret eserlerinden en büyüğü ve yaratılmışların en üstünü
olan (Yüce Peygamber ) Ey varlığını en büyük nimet bilip ganimet sayanlar için
ilâhi ni’metlerin en üstünü (Olan Nebi ) !”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
107-“Serayte min Haraminleyken ilâ Harâmin
Kemâ seral bedrü fî dâcin minez zulemi.”
107-“(Ey peygamberler şahı olan Allah Rasulü)!
Sen,geceleyin,-karanlık gecede , onbeşindeki ayın karanlıklar arasından ışığını
saçarak gittiği gibi-bir haremden,yani Kabe’den diğer hareme,yani Mescid-i
Aksa’ya gitti.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
108-“Ve bette terkâ ilâ en nilte menzileten
Min kâbe kavseyni lem tüdrek ve lem terumi.”
108-“(Ey alemlerin övüncü olan Allah Rasulü!) Sen Kâbe
Kavseyn’den ,hiç kimse tarafından erişilmemiş ve talep de edilmemiş ulvi mertebelere
geceleyin yükseldin.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
109-“Ve kaddemetke cemîul enbiyâi bihâ
Ver rusülü takdîme mahdûmin alâ hademi.”
109-“Ey şan ve şeref sahibi ulu Peygamber ! bütün nebiler ve
rasuller, ulaştığın o menzilde ( veya Mescid-i Aksa’da ) hizmet olunmaya layık
efendinin hizmetçileri üzerine takdimi gibi, Seni takdimle öne geçirip imâm
edindiler.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
110-“Ve ente tahterikus seb’at tıbâka bihim
Fî mevkibin künte fîhi sâhıbel alemi.”
110-“(Ey Allah’ın Rasulü ! Sen Mi’rac gecesi) büyük melek
topluluğu içinde, o çok büyük alayın sancak sahibi olduğun halde yedi kat
gökleri yararak ve her birinde peygamberlerden birine uğrayarak ileri geçtin.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
111-“Hattâ izâ lem teda’şe’ven li müstebikin
Mined dünüvvi velâ li müstenimi.”
111-“Ey yüce Allah’ın Sevgili Habîbi! Sen Mi’rac gecesi öyle
mertebeler yükseldin ki, Yüce Allah’a yaklaşmaya çalışan kimse için ulaşılacak
başka bir mertebe ve nokta-i nihayet bırakmadın.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
112-“Hafadte külle makâmin bil izâfeti iz
Nûdite bir ref’i mislel müfredil alemi.”
112-“(Ey alemlerin öğünç kaynağı olan Allah Rasulü !) Ulvi
bir sancağın tek olarak yükseklere çıkarıldığı gibi, Sen de yükselmek için
çağrıldığın ve Mi’rac’a da’vet edildiğin zaman, diğer bütün makamları kendine
nispetle geride bıraktın.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
113-“Keymâ tefûzü bir vaslin eyyi müstetirin
Anil uyûni ve sirrin eyye müktetemi.”
113-“( Ey şanlı Peygamber !) Sen, peygamberler ve melekler
dahil, diğer bütün gözlerden tam olarak perdeli bulunan en büyük mertebelere ve
tamamen gizlenmiş bulunan ilâhi sırlara ermede başarılı olmak için Mi’rac’a
davet olundun.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
114-“Fehurte külle fihârin ğayra müşterakin
Ve cüzte külle mekâmin ğayra mzüdehami.”
114-“(Ey Allah’ın Rasulü !) Sen,iftahar edilmeye layık olan
bütün faziletleri kendinde topladın ve yüce mertebelere yükseldin. Ve sıkıntı
çekmeksizin bütün makamları tek başına geçtin ve Makamı Mahmud’a eriştin.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
115-“Ve celle mikdârumâ vullite min rutebin
Ve azze idrâkü mâûlite min niami.”
115-“(Ey Allah’ın Rasulü!) Rütbe olarak sana bahşolunan
şefaat ve büyüklük mertebeleri öyle yüksek ve muazzam mertebelerdir ki, bunlara
baktığında Sana verilen nimetlerin büyüklüğünü idrak etmek mümkün değildir.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
116-“Büşrâlenâ ma’şeral İslâmi inne lenâ
Minel ınâyeti ruknen ğayra münhedimi.”
116-“Ey mü’minler topluluğu ilâhi inayet ve ihsân olarak
verilmiş sarsılmaz bir sütun gibi kıyamete kadar değişmeden baki kalacak İslâm
Şeriatı vardır.
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
117-“Lemmâ deallahü dâıynâ li tâatihi
Bi ekramir rusüli künnâ ekramel ümemi.
117-“Yüce Allah,O’nun itaat ve ibâdetine bizleri da’vet ve
irşad eden Peygamber Efendimiz’i Rasullerin Ekrem’i (En üstünü ) ifadesiyle
andığı için, bizler de ümmetlerin en şereflisi,en üstünü olduk.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
118-“Râat Kulûbel ıdâ enbâü bi’setihî
Ke neb’etin eclefet ğuflen minel ğanemi”
118-“Allah Rasulü’nün peygamberliğine ait haberler, gafil
bulunan bir koyun sürüsünü arslanın kükreyip korkutması gibi, düşmanlarında
kalplerini korkuttu.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
119-“Mâ zâle yelkâhüm fî külli mu’terakin
Hattâ hakev bil kanâ lahmen alâ vedami”
119-“Düşmanlar, sürgülenmek suretiyle kasapların et
kütükleri ve çengelleri üzerinde kıyılmış etlere benzeyinceye kadar, Peygamber
Efendimiz her savaş sırasında düşmanlara kavuşmak ve onlarla savaşmaktan
vazgeçmemiştir.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
120-“Veddül firâra fe kâdû yağbitûıne bihî
Eşlâe şâlet meal ıkbâni ver ruhami”
120-“(İslam düşmanları savaş meydanlarından) kaçmayı
öylesine arzuladılar ki, neredeyse, kartal ve karakuşlar tarafından
meydanlardan kaldırılıp uçuşan laşe parçalarına gıpta ettiler.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
121-“Temdıl leyâlî ve lâ yedrûne ıddetehâ
Mâlem tekün min leyâlil eşhuril hurumi”
121-“Düşmanların şiddetli savaşlar yüzünden gece ve
gündüzleri gelip geçerdi de savaşın haram olduğu bilinen dört aylar girmiş
olmadıkça o günlerin sayısını ve hangi ayın geldiğini bilmezlerdi.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
122-“Ke ennemed dînü dayfün halle sâhate hüm
Bi külli karmin ilâ rahmil îdâ karimi.”
122-“İslam dini ,adeta , Ashab-ı Kiram’ın her bir
vasıtasıyla gelen ve onların etlerine karşı gayet iştahlı olan kartal ve kara
kuş gibi, düşmanların ortasına inip konan misafire benziyordu.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
123-“Yecürru bahra hamîsin fevka sâhibatin
Termî bi mevcin minel ebtâli mültetımi.”
123-“ Allah’ın Rasulü, dalgalar misali birbirini takip eden
atlar üzerinde düşman üstüne sel gibi akan kahraman askerleri sevk ve idare
ederdi.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
124-“Min külli müntedi bin lillâhi muhtesibin
Yestû bi müste’silin lil küfri mustalimi.”
124-“Allah Rasulü’nün askerlere olan Ashab-ı Kiram ,her
ilâhi daveti Allah rızası için kabul eden zümreden olup sadece ilâhi rızayı
isteyen bir gurubu temsil etmektedir. Bunlar, küfür ve dalâleti kökünden söküp
atacak, küfür ve dalâlet ehlini helâk edecek silahlarla hücum ve hamle
ederler.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
125-“Hattâ ğadet milletül İslâmi ve hiye bihim
Min ba’di gurbetihâ mevsûleter rahimi .”
125-“Allah Rasulü’nün sahabeleri o kadar cihad etmiştir
ki,işte bu kahramanların himmet ve gayretleriyle İslâm dini gariplik devrini
aştıktan sonra kuvvetlenmeye başlamış ve istenilen başarıyı da elde etmiştir.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
126-“Mekfûleten ebeden minhüm bi hayri ebin
Ve ba’lin fe lem teytem ve lem teimi.”
126-“Yüce İslâm dini, O Ashab-ı Kiram’dan gelen hayırlı baba
ve zevcelerin gayreti gibi kuvvetli yardım ile ebedi olarak düşmanların
şerrinden mahfuz kalıp yetimlik ve dulluk çekmedi, sahipsiz kalmadı.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
127-“Hümül cibâlü fe sel anhüm müsâdimehüm
Mâzâ raev minhüm fî külli müstademi.”
127-“O Ashab-ı Kiram kuvvet ve savaşa karşı dayanıklı olma
bakımından dağlar gibidir. Onlardan müsademe eden kafirlerden sor, her müsademe
ve savaş yerinde olanlardan ne kahramanlıklar görmüşlerdir.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
128-“Ve sel Huneynen ve sel Bedran ve sel Uhuden
Fusûle hatfin lehüm edhâ minel vehami.”
128-“İslâm düşmanlarının kahroldukları zamanı ve ne biçimde
kahrolduklarını Huneyn deresine, Bedir ovasına ve Uhud dağına sor ki, o
kahroluşlarının veba ve tâun illetiyle kahrolmaktan daha dehşetli ve şiddetli
olduğunu sana anlatsınlar.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
129-“El musdıril biydı humran ba’de mâ veradet
Minel ıdâ külle müsveddin minel lememi.”
129-“Beyaz kılıçlarını düşmanların kulaklarından sarkmış her
bir siyah saçlarını yararak batırıp çıkardıktan sonra kırmızıya döndüren
cengaver sahabeleri medhederim.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
130-“Vel kâtibîne bi sümril hattı mâ terâket
Aklâmühüm harfe cismin ğayra mün’acimi.”
130-“(Allah Rasulü’nün mücahid sahabelerini elbet överim.)
Sanki onlar kara çizgili süngülerle yazı yazan katiplerdir. Öyle ki, onların
süngü kalemleri düşman vücudunun harfini bile noktasız bırakmayıp, her tarafını
yaraladılar.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
131-“Şâkis silâhı lehüm sîmâ tümeyyizühüm
Vel verdü yemtâzü bis sîmâ mines selemi”
131-“Allah ve Rasulü’nün ashabı silâh ve techizatlı olarak
heybet mükemmelliği ve şevket sahibidirler. Gül, kokusu ve güzelliği sebebiyle
Selemden seçilip nasıl ayrılırsa, Ashab-ı Kiram’da güzel yüzleri, üstün
vasıflerı ile diğer insanlardan temâyüz etmiş yüksek şahsiyetlerdir.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
132-“Tühdî ileyke riyâhun nasri neşrahüm
Fe tahsebüz zehra , fil ekmâmi külle kemî.”
132-“Yüce Allah’ın ashabı kirama ihsan buyurduğu yardım
rüzgarı sana onların en güzel kokularını hediye eder. Sen de onlardan her bir
mücahidi kılıflarında bulunan kokulu çiçek sanırsın.
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
133-“Keennehüm fî zuhûril hayli nebtü ruben
Min şiddetil hazmi lâ min şiddetil huzumi.”
133-“Ashab-ı Kiram, düşman karşısında at üzerinde iken
öylesin sebat kardırlarki yüksek tepelerde biten sabit otlar gibidirler. Bu
sebatları, din hususundaki gayretleri ve kuvvetli inançlarından dolayı olup,
kalanların sıkı olmasından değildir.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
134-“Târet kulûbül ıda min be’sihim ferkan
Femâ teferrake beynel behmi vel bühümi.”
134-“İslam mücahiderinin yiğitlik ve cesaretlerinden
korkarak düşmanlarının kalbleri titredi ve akılları uçup gitti. Böylece kuzular
gibi Mücahidleri ayıramaz oldular.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
135-“Ve men tekün bi rasûlillâhi nûsratühû
İn telkahül üsdü fî âcâmihâ tecimi.”
135-“Her kime Yüce Allah’ın yardımı Allah Rasulü’nün inâyeti
ile olmuşsa, meşe ve dağ çalılıklarında arslanlarla kırşılaşsa bile arslanlar
ondan korkup sakin hale gelirler.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
136-“Ve len terâ min veliyyin ğayra müntesırin
Bihî velâ min adüvvin ğayra münfesimin.”
136-“Allah’ın Rasulü’nün dostlarından, Onun sebebiyle yardım
bulmamış olan kimse göremezsin. Aynı zamanda Onun düşmanlarından da azab ve
cezaya çarptırılmamış, bunun sıkıntısına düşmemiş kimse göremezsin.
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
137-“Ehalle ümmetehû fî hırzi milletini
Kellysi halle meal eşbâli fî ecemi”.
137-“Arslan nasıl ki yavrularını orman içinde ağaçlar
arasına yerleştirip korursa, Peygamber efendimizde (s.a.v) ümmetini İslâm
Dini’nin hıfz ve sıyâhetine yerleştirmiş,dünyevi ve uhrevi felâketlerden
korumuştur.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
138-“Kem ceddelet kelimâtüllahi min cedelin
Fîhi ve kem hassamel burhânu min hasımi.”
138-“Allah Rasulü’nün dini hususunda mücadeleye girişen nice
düşman kişileri, Allah’ın Kelam-ı Kuran’ı Kerim yere sermiş mağlup etmiş
kuvvetli düşmanlık ve hasımlığa sahip kişileri de onu mu’cizeleri nice defalar
yıkmış ve pes ettirmiştir.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
139-“Kefâke bil ılmi fil ümmiyyi mu’cizeten
Fil câhiliyyeti vet te’dîbi fil yütümi.”
139-“Cahiliyet devrinde ümmi iken ilim ve Kemâl sahibi sana
yeter. Yetim halinde iken terbiyleli ve güzel ahlâklı olması da yine mucize
olarak sana yeter.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
140-“Hademtühû bi medîhin estekıylü bihî
Zünûbe umrin medâ fiş şı’ri vel hıdemi.”
140-“Allah’ın Rasulü’ne bu kasidemle Medih ve senâda bulumak
suretiyle hizmette bulundum. Bu medih ve senâ edişim dolayısı ile halka
hizmetle geçen ömrümün günahlarına af istemekteyim.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
141-“İz kalledâniye mâ tuhşâ avâkıbühû
Ke ennenî bihimâ hedyün minen neami.”
141-“Zira, bu şiir uğraşması ve dünyaya hizmet sonuçlarından
korkulur günah gerdanlığını boynuma taktı. Bunlarla beni, cinayet bedeli olarak
hazırlanmış kurbanlık deve imişim gibi helâke hazırlıyor ve felâkete
sürüklüyor.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
142-“Ata’tü ğayyes sıbâ fil hâletyni ve mâ
Hassaltü illâ alel âsâmi ven nedemi.”
142-“Halka hizmet ve şiirle meşgul olduğum hallerimde
çocukca ve cahilce sapıklıklara uydum, bu halde geçen ömrüm içinde günahlar
kazanmak ve nadim olmaktan başka bir şey elde edemedim.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
143-“Fe yâ hasârate nefsin fî ticaretihâ
Lem teşterid dîne bid dünyâ velem tesümi.”
143-“Ey (okuyucu) , nefsimin ticaretindeki zararını ve
aldanışı gel gör ki, dünyada da günahları terk ile ebedi saadeti temin edecek
olan dini satın almıyor buna istekli dahi bulunmuyor.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
144-“Ve men yebı’âcilen minhü bi âcilihî
Yebin lehül gabnü fî bey’ın ve fî selemi.”
144-“Her kim din husunda ahiretini dünya lezzetleri ile
değiştirir, âhireti bırakıp sadece dünyayı alırsa, gerek peşin alış-verişte ve
gerek ücretini peşin verip malını daha sonra alacağı selemde aldanmış olduğu o
kimse için yakında aşikar olur.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
145-“İn âti zenben fe mâ ahdî bi müntekazın
Minen nebiyyi ve lâ hablî bi mün sarimi”
145-“Eğer ben günah ile gelsem dahi ve fam ve ahdim Fahr-i
Kainat’tan bozulmuş, beni Allah Rasulü’ne bağlayan manevi ipim de kesilmiş değildir.
Yine şefaatını ümid ederim.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
146-“Fe inne lî zimmeten minhü bi tesmiyeti
Muhammeden ve hüve evfel halkı biz zimeni”
146-“Zira alemlerin Fahri’nden benim için bir çeşit özel
eman ve sıyanet vardır ki; o da ismimim Muhammed olmasıdır. O irfan hazinesi
olan Efendimiz, Ahd ve ve fakarlıkta bütün insanların en vefalısıdır.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
147-“İn lem yekün fî meâdi âhızen bi yedî
Fadlen ve illâ fe kul yâ zelletel kademi.”
147-“Kainatın Fahri Efendimiz Hazretleri, eğer ahirette fazl
ve keremi ile benim elimden tutmaz ve şefaat etmez ise sen bana de ki: Ey ayağı
kaymış biçare, neredesin ? Vay senin haline !”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
148-“Hâşâhü en yuhrimer râcî me mekârimehû
Ev yercial câru minhü gayra muhterâmi.”
148-“Allah’ın Rasulü’nün , kendisinden medet umanlara
lütfunu esirgediği görülmemiş , duyulmamıştır. O kimseyi dünyada mahrum
bırakmadığı gibi, ahirette de mahrum bırakmadığı gibi, ahirette de mahrum
bırakmaz. Kendisinden şefaat talebinde bulunan kimseyi karşılıksız ve mahrum
bırakması mümkün değildir.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
149-“Ve münzü el zemtü efkâri medâyıhahû
Vecedtühü lî halâsî hayra mültezimi .”
149-“Fikirlerimi Allah’ın Rasulü’nün övgüsüne tahsis ettiğim
zamandan beri, bütün kötü hallerden kurtulmam için lüzumlu olanların en
hayırlısını buldum ve bana şefaat edeceğine kesinlikle inanıyorum.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
150-“Ve len yefûtel gınâ minhü yeden teribet
İnnel hayâ yünbitül ezhâre fil ekemi.”
150-“Allah’ın Rasulün’den görülecek imdat ve şefaat, muhtaç
olan eli unutmaz ve boş bırakmaz. Nitekim suların toplanmadığı yüksek
yerlerdeki çiçek ve otlarıda muhakkak yağmur bitirip vücuda getirir.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
151-“Ve lem ürid zehrated dünyelletik telafet
Yedâ züheyrin bi mâ esnâ alâ herimi.”
151-“Herem b. Hayyam isimli Arap beyini medhetmekle şair
Züheyr’in iki elinde topladığı dünya zinetini ben istemedim.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
152-“Yâ ekramel halkı mâ li men elûzü bihî
Sıvâke ınde hulûlil hâdisil amemi.”
152-“Ey yaratılmışların en şereflisi olan Allah Rasulü !
herkes için muhakkak olan hâdise ve felâket yani ölüm ve kıyamet meydana
geldiği zaman benim için kendisine iltica edeceğim. Senden başka kimse yoktur.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
153-“Velen yedika Rasülellâhi cahüke bi
İzil Kerîmü tecellâ bismi müntekımi.”
153-“Kerim olan Yüce Allah’ın “Müntakim” ismiyle tecelli
ettiği ve günah sahiblerini cezalandıracağı zaman bana şefaat etsen, benim
sebebimle senin ulvi makam ve merteben dar olmaz, ve Ona bir noksanlık
getirmez.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
154-“Fe in min cûdiked dünya ve Darratehâ
Ve min ulûmike ılmül levhı vel kalemi.”
154-“Allah’ın Rasulü ! bana şefaat etmekle mertebene
noksanlık gelmez. Çünkü dünya ve onun zıddı olan ahiret senin cömertliğin ve
ihsanındadır. Levh-i Mahfuz’un ve Kalem’in Yazdığı ilim de senin ilimlerinden
dir.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
155-“Yâ nefsü lâ teknati min zelletin azumet
İnnle kebâire fi ğufrani kel lememi.”
155-“Ey nefsim ! işlediğin büyük günahlar yüzünden dolayı Allah’ın
rahmetinden ümidini kesme. Çünkü O’nun mağfireti yanında büyük günahların affı
küçük günahlar gibidir.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
156-“Lealle rahmete Rabbi hıyne yaksimühâ
Te’ti alâ hasebil ısyâni fil kısemi.”
156-“Yüce Allah Rahmetini Taksim Ederken umarım ki , bu
Taksim de Rahmet günah miktarınca gelir.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
157-“Yâ Rabbi vec’al recâi ğayra mün’akisin
Ledeyke vec’al hısâbî ğayra münhazimi.”
157-“Ey benim Yüceler Yücesi Rabbim! Benim Ümmedimi, Yüce
Katında tersine dönmemiş geçerli ümidlerden eyle. Ve mağfiret ümidimin aksi ile
beni mey’us eyleme. Hesabımı da Hüzn-ü Zannım üzerine Çıkarıp kesilmemiş Kıl.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
158-“Veltuf bi abdike fid dâreyni inne lehû
Sabran metâ ted’uhü ehvâlü yenhezimi.”
158-“ Ey yüceler Yücesi Allah’ım ! her ne kadar o kulun da,
musibetler gelip tahammül etmeye çağırdığı zaman mağlup olarak kaçıp giderecek
derecede zayıf bir sabır varsa da, senin kulunda, yani ben biçareye iki dünyada
(dünya ve ahirette ) yine de lütfunla muamele eyle.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
159-“Ve’zenli subhi salâtin minke dâimetin
Alen Nebiyyi bi münhel in ve münsecimi.”
159-“İlâhi, Senin tarafı ilâhiyyenden sâdır olan salât
bulutlarına izin ver ve emrü ferman buyur ki , Salâvat-ı şerifeyi Rasulü
Ekrem’in Ravzâ-i Mutahharesi üzerine daima akıtarak cereyan edip dursunlar.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hayri’l-halkı küllihimi
160-“Vel âli sahbi sümmet tâbiîne lehüm
Ehlet tükâ ven nükâ vel hılmi vel kerami.”
160-“Allah’ın Rasulü’nün Ehl-i beyti, ashabı ve bunlara uyan
tabiinlerin de üzerlerine Salavat-Şerifler daim olsun. Bunlardan her biri
takva, nezâfet, hilim ve Kerem sahibidirler.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
161-“Mâ rannehat azâbâtil bâni rıyhu sabâ
Ve etrabel îse hâdil bin neğami
161-“Saba rüzgarı ban denilen ağacın dallarını kımıldattığı
ve deve çobanları türlü nağmelerle develeri sevk ve raksa getirdiği müddetçe
(senin, ashabının ve daha sonra gelip senin yolunda olanların cümlesinin
üzerine salât ve Selâm Olsun.)”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi
162-“Yâ Rabbi salli ve sellim dâimen Ebedâ
Alâ habîbike hayril halkı küllihimi.”
162-“Ey Benim Yüceler Yücesi Allah’ım! Bütün yaratılanların
hayırlısı olan Sevgili Habibi’nin üzerine Sen Salât ve Selâm Eyle.( Çünkü, onun
yüce katındaki sevgisini derecesini hakkıyla bilen ve Selamlayarak O’nun
hakkını hakkıyla verecek olan ancak Sensin.”
Mevlâye salli ve sellim dâimen ebedâ
Alâ habîbike hay’ril-halkı küllihimi