Enes radıyallahu anh'ten şöyle anlatılır:
Enes radıyallahu anh'ın amcası Bedir savaşına katılmamıştı.
Bu sebeple:
— Peygamber aleyhisselamın ilk harbinde bulunamadım, Allah, bana Resulü ile beraber bir savaşta bulunmayı nasib ederse, müşriklerle nasıl muharebe edeceğim görülecektir, dedi.
Nitekim Uhud harbinde öyle savaştı ki, müslümanlar hezimete uğrayınca:
— Ey Rabbim, müslümanların bu hareketi yüzünden sana özür beyan eder, müşriklerin yaptıklarından da uzaklaşıp sana yönelirim, dedi ve kılıcı ile ilerleyip, Sa'd bin Muaz radıyallahu anh ile karşılaştığı vakit:
— Nereye ey Sa'd? Ben Cennetin kokusunu Uhud'un ardından duyuyorum! diye bağırdı.
Düşmana taarruz ederek ilerledi ve nihayet şehid düştü. O kadar yara almıştı ki, tanınmaz bir hale gelmişti. Kızkardeşi, kendisini yanağında bulunan beninden ve parmaklarının uçlarından tanıyabildi. Vücudunda seksenden fazla mızrak, kılıç ve ok yarası vardı.
(Buhari)